Hayatlarımız aslında birer puzzle... yaşadıklarımız çerçevesini oluşturuyor, herkesin görebildiği, yorum yapabildiği yada dıştan bakıldığında puzzlen ne kadar büyük olduğunu gösteren yeri... her yaşadığımız deneyim, yenilik birer puzzledır, bahsettiğimiz çerçeve ise deneyimin büyüklüğünü gösterir. İlk önce şeklini yaparız herkese gösteririz sonra çerçeveyi bitirip önümüze çekeriz puzzleı, diğer parçaları toplarız. Birleştirmeye çalışırız, didinip dururuz, sonra başarırız. Her parçayı taktıkça bütünü görürüz, bilmediklerimiz ortaya çıkar gerçekler gözükür, bazen kaçar bazen üzülür ama eninde sonunda görürüz görmemiz gereken büyük resmi... sonra puzzle biter bir kenara fırlatır çoğumuz, çoğumuz ise bir köşeye saklarız, koruruz. Emek vermişizdir çünkü zamanında, çabalamışızdır bizim için basit değildir bu deneyim... Benim için önemli olan kaç puzzle yaptığım değil; puzzlen büyüklüğüdür. Biriktiririm... çünkü kenardan köşeden çıkarıp baktığımda kendimi görürüm. Büyüklüğü ise; çabamı, verdiğim değeri gösterir. Aslında bu benim büyüklüğümdür.
Bazılarımızda bitirdiğimiz puzzle(yap-boz)ı geri bozarız... Emek verip, vazgeçmek niye? ya da sıkılıp yaptığımız yere kadar bozup kutuya kaldırmak niye? Kesmedi mi gözümüz, korktuk mu toparlayıp herşeyi bir kenara geçmek iyi gelir çoğumuza. Yaptığımız yeri hiç yapmamış farzedip, hiç o puzzleı almamış gibi devam ederiz hayata, günlük yaşantımıza. Bu da benim gözümde, karşımdaki insanın karakterini oluşturur. Kimseye gidipte karaktersiz diyemem herkesin iyi-kötü bir karakteri vardır... bu sadece puzzle(deneyim) verdiğin değeri ve sabırı gösterir... emek ister bu işler.
Melis ŞAHİN
30 Eylül 2011 Cuma
22 Eylül 2011 Perşembe
Yanında Kalmam
Başta her an gidecekmiş gibi yanında kalmam, korkutuyordu seni. Bana her bakışın korku doluydu her gülüşün melankoliye kaçık... Ne sımsıkı sarıyordun ne de tamamiyle bırakıyordun beni, bir nevi varla yok arasındaydım sende, ellerinde... Günler geçtikçe gozlerin dolmaya başladı, günler geçtikçe ağırlaştı yükün. Sonra tamamiyle susmaya karar verdin, kendi içinde çelişkide kaldın... kendinle konuştun günlerce, cevaplarını bildiğin sorular sordun kendine... sonra cevapsız sorularından biri oldum bende, benide gomdün suskunluğa sonra gittin, yarattığın kaos ile başbaşa bıraktın beni. Giderken elinde kalan, cevaplarını bildiğin sorularını da bana bıraktın...
16 Eylül 2011 Cuma
Neden?
Neden unutmak istediğimizde, başka bedenlere o ruhları katıp sarılırız? neden gozlerimizi kapadığımızda başka isimler geçer akıllarımızdan, başka kişileri hissederiz o anda? önceden ruhlarına sarıldığımız insanlardan neden vazgeçtik peki bırakıldığımız için mi? yoksa bırakıldığımız için mi başka bedenleri tercih edip acımızı hafifletmek istedik... bunu yaptık, peki dindi mi acımız? tatmin oldu mu kalbimiz? unutuldu mu yaşanılan herşey? Dindiyse acımız, tatmin olduysa kalp, unutulduysa geçmiş... aferin ne mutlu bize.
Mutluyum
ben kalbimle düşünebilirdim sadece mantığımı kullanma gereği pek duymazdım. kalbimle konuşmak belki acı verirdi ama gerçekti, mantığın herkese uyan can yakmayan tarafı beni cezbetmezdi nedense. ben etrafımdaki insanlara kalbimle seslenirdim kalbimle severdim bu devirdeki çıkarcı sevgiler bana göre değildi ve hep canım acırdı sırf çıkarcı sevgilere ayak uydurmadığım için... Aslında sevinmeliyim kendi kişiliğimi yarattığım için, hayatımda kendi doğrularım olduğu için ve tamamen güçlendiğim zaman kimseye boyun eğmeyeceğim için... mutluyum...
-melis-
-melis-
Ağlama...
Bakma oyle mutluyum ben herkes kadar sen kadar mutluyum bende... kulağımda ".. sen üzülme ben varım.." diyen bir ses sonra diyor ki "... o giderse ben varım..." o sese güvendim, ben mutluyum onunla mutluyum. " ...ayrılmam istersen hiç yanından..." biliyorum dedim ona...biliyorum ayrılmazsın sen bırakmazsın beni... senden sonra ona güvenebildim bunları bana söyleyen o "tek kişi"ye... Sen, seni üzenlerin yanına; bense mutlu edenlerin yanına... tek diyebilceğim şey "... ağlama gidenlerin ardından..."
-melis-
-melis-
10 Eylül 2011 Cumartesi
***
niye hepiniz aynısınız dediğimde kızarsınız ki bana? yada ben mi hepinize karşı aynı olduğum için sonuç boyle vahim, bitişler hep acı verici oluyor benim için? kimse gelipte buna cevap veremez mesela bu soruda herkes susmaya mahkum kalıyor nedense karşımda... ama ben her biriniz için ayrı hayaller kurar, kalbimde ki basamaklara bir bir yerleştirir, sevgiye gomerdim ama sonra olürdünüz hep olürdünüz ben sizi susmaya mahkum ederken siz hep beni yalnızlığa mahkum ederdiniz... buna devam etmeye yeminlisiniz...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Piremses :)
İlişkiler karmaşık döngüler, benzer şemalar ve görünmez terazisi bulunan derin yapılardır. Değişen toplum koşulları, ahlak ve etik değerlerl...
-
Bazen bir adamın doğan Güneş'i, gecesini aydınlatan Ay'ı olursun. Hayatındaki büyük resmi, biricik öznesi; ruhunun ilk gördüğü hep s...
-
Eleftheria Arvanitaki - Gia Ton Motion Sou To Chroma Yakan güneşin batışını izleyecekler birlikte, güneş geziyor tenlerinde şimdi ateşi...