masumiyet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
masumiyet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6 Kasım 2020 Cuma

Masum

Içimdeki masum haykırıyordu ona,
O ise bana sağır,
Yalnızca kendi konuştuklarını duyuyordu.
Gözümün içine baktığında içimi görmüyordu,
Sadece bir çift kahverengi göz vardı karşısında…
Ona adım adım yaklaşırken,
Üzerimdeki soğuk kadın örtüsü, yavaş yavaş aşağıya doğru kayıp gidiyordu.
Önce gözlerimi emanet etmiştim gözlerine,
Varmam gereken hedefi hatırlatandı onunkiler,
Karanlıkta bana yol gösteren.
Çırılçıplak kaldım.
En nihayetinde bu yol bunu gerektiriyordu.
Bedenim kimseye boyun eğmemeye hep yeminli

Ruhum diz çöküp bileklerini ona uzatmıştı çoktan
Başı önde, örtmüş saçları yüzünü, omuzlarını onun çok sevdiği boynunu
İnceden ağlıyordu…

Bedenim geçip giderken, sürükleniyordu içindeki ruh, haykırıyordu…
Çığlıkları yalnızca benim kulağımda…
Onun ruhu da duymuyordu…

Ben ruhumu emanet etmiştim ona,
Elleriyle ölüsünü teslim etti bana...

YazarHATUN


3 Eylül 2017 Pazar

O

Ben kışın bıçak gibi kesen soğuğunda
gecenin bir yarısı tuttuğum o elleri özledim
otogarın penceresinden titreyerek dısarıyı seyredip
susup karanlığa kendimi bıraktığım geceleri özledim
ayaklarım yürüyemez hale gelene kadar sessiz sokaklarda dolanıp
kosarak girdiğim yatağımda onu hayal ederek uyumayı özledim
onunla üşüyüp onunla ısınmak
varlığıyla düşüncesiyle ruhuyla bir olmak...
masumiyet denilen olgunun çara çura harcandığı şu günlerde
yabanilerin sokağında tek başına duran çocuktu o
ayakları müziğin ritmine kapıldığı o akşam onu buldum ben
ismini koyamadığım hislerin her daim peşine düşen o kız ben..
hissiyatın dili; benim ise geçmiş ya da gelecek olgum yok...
an'a dalmayı an'da yaşamayı düşüncesizse konuşmayı onunla sevdim ben
dilimden çıkan cümleleri harap etmedi
bana taşıdığı en ufak bir duyguyu
bir kızgınlık damlası olsa bile yalana bulamadı
teşekkür ederim

gecenin dört buçuğunda dilime nerden gelir,
elimde nasıl şekillenir cümleler?
unutmuştum, şimdi hatırladım.
Şimdi İstanbul serindir gecenin bu saatlerinde
Küsmüş ben gibi soğuk
Antalya deli gibi sıcak
Ya deli gibi sevişmiş veyahut ağlamaktan yüzü kıpkırmızı
onunla ağlamayı özledim
onunla gülmeyi
bunları uzaktaki tek yakın olarak değil
gözlerinin içine bakarak yaşamayı özledim
kelimelerimiz susar bazen
cümleler dökülmez kalpten
bazen suskunluğumu sever
Suskun olduğum vakitlerde yüzümü çevirdiğimde karşımda belirdiği için
Ölüm isterken ruhum,
Tutup onu gökkuşağına çaldığı için
Bembeyaz karlarda içimdeki masumu hatırlattığı için
Teşekkür ederim...
Harcadığı kalbi,
Biriktirdiği yolları,
Bana döktüğü dilleri için
Minnettarım...
Bana huzurun kıymetini
Bir gülümsemenin bin yürek ısıtabileceği gösterdi.
Bilirim aramıza yollar, insanlar, sebepler girse de
Kapını çaldığımda bulacağım tek masum o...
İşte bu gece bu yüzden ömrümü emanet ediyorum.
...

YazarHATUN

8 Haziran 2017 Perşembe

gül-ümse

geçen yazın içinde var olmuş bir günde
bir deniz kenarında otururken
dalgaların bacaklarıma vuruşları
çocuk gibi gülümsetmişti beni
sonrasında böyle masumca neye gülümsediğimi hatırlamıyorum
büyüdük ve kirlendi dünya deniyor ya...
hayır biz büyüdüğümüz için bu denli kirli görüyor
Ve yaşıyoruz her şeyi
masumca sevmek mi?
elimde olsaydı yapabilseydim.
ruhumdaki kötülüğü silmek isterdim.
her insanın ruhunda az ya da çok
bir kısmı kötüye bulanmış bir parçası vardır
bazılarında yaşları büyüdükçe karalığın kapladığı yer büyür
bazısı her şeye rağmen,
herkese rağmen durdurur karasının ruhuna yayılışını...

şimdi bir deniz kıyısında olmak istiyor,
kumlara oturup denizi izlemek istiyorum
büyük gibi düşünmek bencilce
büyük gibi sevmek çıkarcı
büyük gibi sevişmek sadece zevkine
bunları bir kenara bırakıp, masumca sevmek istiyorum.
çocuk edasıyla art niyetsiz yaklaşmak herkese
elimi uzattığım insanın,
en önemlisi sırtıma hançeri saplamayacağından emin olmam lazım
dokunulan yüzüm bile olsa çıkar aramamalı bakışlar
bazen içinizdeki karanlığı durdurup, acılarınızla kamçılanır
koskoca bir kadın ya da erkek oluverirsiniz ya
o koskocaman insan bir çift kolda masum olmak ister...
herkese dağ o adama deniz;
herkese dağ o kadına deniz...

şimdilerde masumca gülümsemek öyle güzel ki...

YazarHATUN

17 Ocak 2016 Pazar

?????

içimde oluşan soru işaretlerimin,
biriktiğini hissediyorum, sinsice.
sorguladıklarımın en başında masumiyet...
bakıyorum kendime
ne kadar masumum şimdi,
kalmış mı tek zerre masumiyetimden?
bakıyorum etrafıma
masumiyetine sığınmak için çabaladıklarım...
bulduğum kadar temizler mi,
yoksa onların içleride benimki gibi pis kuyu mu?
karanlık, sessiz, dipsiz...
dışardan gördükleriyse hırçın deniz
bir ben bilirim içimi...
boğmak istememek mi bende ki
yoksa arınmak için heves mi?
kalbim kaybolup giderken bir ruhta
ya ben boğulursam onda
bilmediğim gerçekler
şu yağan yağmur gibi çarparsa yüzüme
sert, vurdum duymaz...


Yazar Hatun



21 Aralık 2015 Pazartesi

...

bazen gerçekleri örtmeye çalışır kalbin
bazı gerçekleri de gizli tutar
itiraf etmez çoğu zaman
yeniden başlamak istersin
yeniden sevmek
ben bir adama tekrar tekrar aşık olmak istiyorum şimdi
ben bir adamın yanında ölene dek uyuyup,
ölene dek  onun yüzünü görerek uyanmak istiyorum
ben bir adamı çok seviyorum
boşluklarımı geçmişteki güzel anılarla sarmaya çalışarak
ben bir adamın geleceği olmak istiyorum
bazen çok yoruluyorum
gözlerimi kapatıyorum kıyısındayım
bir tepenin...
bakıyorum engine
önümde uçsuz bucaksız bir deniz
rüzgar esip saçlarımı dağıtıyor
bırakmak istiyorum boşluğa kendimi,
önümde asi Karadeniz
en güzel anılarımı ben orada bıraktım
ben en güzel geceleri, en güzel sabahları
denize bakan bir eve sığdırdım.
ben en güzel yolları elimi sımsıkı tutan bir erkekle arşınladım
ben aşkı bir erkeğin kollarında tattım
sıcak öpüşünde...
ben bir erkeğin masumiyet'iydim
öylece de kaldım...


Piremses :)

İlişkiler karmaşık döngüler, benzer şemalar ve görünmez terazisi bulunan derin yapılardır. Değişen toplum koşulları, ahlak ve etik değerlerl...