ayrılık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ayrılık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

29 Nisan 2018 Pazar

MyB

29/04/2018   01.11
"sen gönlümdeki kuşsun, içim derin bir kafesti. Seni gökyüzüne salıyorum.
Bu benim sana son sözüm olsun...



Dedim. Durdum. Ağladım. Ağlayan gözlerini gördüm.
Bizi birbirimizi bağlayan o gözyaşlarıydı...
İlk ayrılışımızı hatırlıyorum.
Otogarda içli içli ağlayışını... bir kalbe değmenin büyük bir sorumluluk olduğunu,
Güzel şeyler hissettirmenin bir haz olduğunu öğrenmiştim.
O günden beri büyük kıymetle yaşadım...
Övgümdü, gururumdu. Herşeye rağmen...
Çarptığım kapılarımı açandı, 
Çarpmaya çalıştığı kapılara sarılandım.
Hangi şehirde olduğumuzu unutacak kadar çoktu paylaştıklarımız
Mesafelere rağmen...
Büyük bir asaletle derin yol ayrımına girdik.
Bitişi bile güzeldi...
Saygım sonsuz, iyi ki tanıdım.
Hayat oyununda en yakın takım arkadaşımdın...

Artık tanıdığım gönlü güzel bir insansın...
Hayat dokunduğun her bir ruhu güzelleştirsin.


YazarHATUN   01.45

15 Eylül 2016 Perşembe

derin anlaşılmamak içerisinde
ellerim sinirden titreyerek yazdığım satırlardan
birisi daha...
her seferinde ne kadar kadir kıymet bilmez varsa
hep bana denk gelir moduyla yaşıyorum su sıralar
hiç kimsenin tutulacak tarafı yokken
ben itekleyerek bir şeyler yaşamak zorunda bırakılıyorum.
En aşağılık en gereksiz insanlar el üstüne tutulurken
bana yapılmış iki üç şeyle idare edilmem isteniyor benden.
sıradan kişilerin sıradan insanlara yaptıkları bu nasıl olsa.
sıradan değilim, sıradan hissetmiyorum,
sıradan yaşamıyorum.
öyle duvarlarım var ki.
ya hiddetlendikçe nefretim
benim duvarlarıma taş ekleniyor
ya da insanlar küçülüyor. tutunamaz oluyorlar
laftan anlamaz oluyorlar
anlatsanda anlamaz oluyorlar işte...
sen ise boğulduğun denizde yılana sarılırcasına devam ediyorsun
belli belirsiz bir rıhtıma doğru.
nefretin gerçekliği
sinirimin gerçekliği...
bütün bu yaşıma kadar bundan emin oldum.
insanlar hep iki yüzlü oldular
kaybetmek istemeyişlerinde bile hep bir çıkarları vardı.
öyle boğuldum ki samimiyetsiz insanların içinde
öyle ölüyorum ki her gün bir toprağa gömmüyorlar sanki
bütün yaşama sevincimi yaşımı gençliğimi alıyorlar benden
ben ölürken içimdeki yaşar mı sanki...
her gün farklı bir insanı farklı bir şekilde öldürüyorum
yoluma bu sefer daha emin ama bir o kadar sert devam ediyorum.
duvarlarımı keskinleştiriyorum. duvarımın yanına bir duvar daha örüyorum.
kendimde değerli kılıyorum kendimi.
biliyorum kim isterse yıkar gelir duvarları
isteyip görünen ama yerinde sayanları çok gördük.
karakteri farklı huyları farklı ama hareketleri aynıydı.
ne farkınız var birbirinizden.
hepiniz bir süre sonra içimde koca bir hiçsiniz.

24 Ocak 2016 Pazar

Son'lar

Son'lar; bitişler, başlangıçlar...
Gidişler bazense terk edilişler,
Hepsi insanoğlu için.
İsteyene tecrübe,
İsteyene sınav,
İsteyene dayak mahiyetinde.
Nasıl görmek istersen senin ellerinde.
Bir daha görecek olduğunu bilmek,
Onu son yapmaz mı sanıyorsun?
Uzun ya da kısa her el bırakış,
Geri çekiliş belki de dönüp gidiş,
Birer sondur kendi nezdinde
Sonlar nedir biliyor musun?
Susuştur.
Kaçıştır.
Soğumaktır belki inceden.
Çünkü Son böyle ister
Sevmemen gerekir.
Çok seversen,
Acıtır canını Son'lar.
Ağlarsın gizlice bazen de hıçkıra hıçkıra,
Acımasızdır Son'lar.
Canı isterse başlangıçlar yaratır, bencilce.
Tekrardan sev ister belki de daha çok sev ister.
Daha çok bağlar her -Son'un Başlangıcı-, gizlice,
Bağlar ruhunu bağlar bedenini, sinsice.
Vurur zincirlere, sertçe.
En Son'da ne yapar bu acımasız Son'lar bilir misin?
Onu saran kollarını,
Deli gibi seven kalbini,
Ona ait olan her şeyini söke söke...
Kanata kanata... çeker alır senden.
Seve seve yaşadığın lanet olasıca bir şehirden...

Yazar Hatun

Piremses :)

İlişkiler karmaşık döngüler, benzer şemalar ve görünmez terazisi bulunan derin yapılardır. Değişen toplum koşulları, ahlak ve etik değerlerl...