yanlış etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
yanlış etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9 Mayıs 2022 Pazartesi

Labirent

Ruhum karanlık bir labirentin içinde çıkış yolu ararken kendine,
Kapkara elbisesiyle ışığını arayan küçük bir kızım şimdi.
Gökyüzü bana ağlayıp bana üzülüyor.
Hem üzülüp hem kıyıyor ıslata ıslata…
Gök gürlüyor.
Bağırıyor, akıtıyor içindeki kinini…
“Yanlışlar içinde doğruyu nasıl bulacaksın?” derken,
Bir yandan çakıyor şimşekler kalbimin en derin yerinde.
Kendini bilmez bulutlar yine çok konuştular.
Hem koruyup hem konuştular…

Soğuğa çalan hava, ruhumu üşütürken kendine döndürüyordu, buza çeviriyordu bedenimi.
Labiretin dikenlerle dolu köşesine çöküp kaldığımda,
Nefes nefese kaldığımda çaresizce,
Tenime batan diken değil; gerçeklerdi.
Labiretin taş duvarları dayanağım değildi,
Aksine olmam gereken yeri gösteriyordu tüm gerçekler.

Uzaklarda gökyüzünü kırmızıya çalan ateşi görüyordu gözlerim.
Ne beni ısıtacak kadar yakın ne de bana yaklaşması mümkündü.
Ya benim yağmurum onun ateşini söndürür ya da onun ateşi beni yakar kül ederdi.

Küçük bir kız uyandı uykusundan bitti o güzel rüyalar…

#YazarHATUN

20 Mart 2017 Pazartesi

Hata

Hayatta hatalar yapılarak doğrular bulunur.
Hata yaparak yanlış sandıklarının doğru olduğunu anlarsın.
Hatalar büyütür insanı,
Hatalar yaptıkça anlarsın saçma bulduklarının yerinde olduğunu.
Hata yaptıkça öğrenirsin gerçekleri,
Öğrenirsin berraklığın aslını.
Hatalar bir daha doğurur seni hayata,
Bu sefer gerçekten gözlerini açmış olursun gün ışığına.
Ama bir o kadar da gardını almış.
Hatalar olman gereken insanı yaratır.
Çokça yüz tanıman demektir bu;
Çokça düşmen, yine bir o kadar tek başına kalkman demektir.
Canını acıtanlarla kendine duvarlar örüp güçlenmendir sessizce…
Hatalar doğru insanı görmeni sağlar.
Ya da doğru sandıklarınla hata yaptırarak doğruyu çeker sana adım adım…
Hataların anlamlarını yakalaman için zamanın geçmesi gerekir.
şman sandıklarının aslında dostluğunu hatalar öğretir.
Can bildiklerinin yalancı olduğunu,
Asla dediklerinin mümkün...
İnsana zaman şahittir.
Söylenen bir cümle, yazılan bir yazı şahittir gerçeklere...
Gerçeğe aşık bir insan korkar mı kapının önündeki gerçeklerden?
Her an çalmaya hazırlar kapıyı.
Şimdi sebepsizce suskunlar,
Korkar insan.
Söyleyeceklerinden, hissettireceklerinden...
Çalmak için kapıyı neyi beklerler bilinmez…
Bir şarkı mı, bir derin söz mü?
Korkar da söyleyemez insan.
Ne bir şarkı söylemeye sesi çıkar;

Ne de derin bir söz söylemeye, bir yazı okumaya…


YazarHATUN







21 Ekim 2014 Salı

Ne işiniz var?

Ben hep ne yaşatırsan yaşarsın mantığı ile yaşadım kendi hayatimi ve hep gördüm az çok yaptığım yanlışların bana daha büyük yanlış, yaptığım doğruların daha büyük mutluluk getirdiğini. Ve geçmişten ders almayi tercih ettim hep hatta daha temkinli olmayi. Insan bazen dönüp içine bakabilmeli, hayatini yaşadıklarını mukayese edebilmeli. Terbiyesiz olmamali hic bir zaman gercekci dobra olmali ama terbiyesiz asla. En önemlisi yüzsüz olmamalı insan. Yaşadıklarını bile bile tenezzül etmemeli yerdekine... Kim oldugu sıfatı hiç mühim degil. Ağızdan çıkan cumleler önemli. Beni uzenlerle bir olup kuyumu kazanlar... benim kötü günümde yanimda olmayanlar... Ne işiniz var hayatımda?

Piremses :)

İlişkiler karmaşık döngüler, benzer şemalar ve görünmez terazisi bulunan derin yapılardır. Değişen toplum koşulları, ahlak ve etik değerlerl...