ben etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ben etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Nisan 2017 Perşembe

Zamanla...

Zamanla kabullenir insan her şeyi
Büyüyorsun.
Büyütüyorlar.
Sen görevini tamamlamışsın.
Simdi büyüdüğünü sanan sen,
Daha büyümemişsin daha bitmemiş işim.
Şimdi benim geçtiğim yollardan geç.
Durduğum hanlarda konakla.
Soluduğum havayı solu.
Beni yaşayacak, beni anlayacak,
Kalbimi daha derinden tanıyacaksın.
Kıymet bilmeyi öğrenecek,
Gözlerini daha iyi açacaksın.
Daha iyi tanıyacaksın insanları.
Herkes ben gibi sanma.
Herkes ben gibi yumuşak olmayacak sana.
İlk önce canını acıtanların peşinden gideceksin.
Yaş ilerleyince canını sevenlerin kıymetini anlayacaksın.
Dürüstlüğün ne büyük bir erdem olduğunu,
Herkeste olmadığını göreceksin.
O erdemi aramak için düşeceksin bu sefer yollara.
Gerçek olan her şey şeffaftır.
Bunu tatmak isteyeceksin.
Zamanla sen koşacaksın,
Yüzlerdeki maskeleri sökmek için düşmelerini beklemeden…

Haksızlık etmemeyi öğreneceksin,
Bilhassa insan olma sanatını.
Can yakmamak için kaçacaksın insanlardan.
Her ahin bir bedeli vardır elbet bilirsin.
Haksızlık edilecek milyonlarca kez sana,
Emeğinin hiçe harcandığını,
Olmayacak insanlara emek verdiğini…
Ahların olacak senin de
Yani iç çekişlerin, pişmanlıkların.
Ben sana insanların gerçek yüzünü gösteremedim.
Ben sadece -ben-i gösterdim.
-Ben-i öğrettim.
Sen her vardığın kapıyı ben sandın.
Çok yanıldın.
İyi niyetini suistimal etmezler sandın.
Simdi yolum yolundur,  ben artık farklı bir sapaktayım.
Hak ettiğim yerdeyim.
Sen layığını ararken çıkmaz sokaklarda kaybolma sakın!
Harcarlar.                        

Simdi her ınsan birdir senin icin.
Onların ıcınde onlar gibi olmaya devam et.
Kırıntılarla yetinip soytarılarla şekillere girmeye.
Umarım bir gun kalbinin kötülüğünü silip perdesini indirirsin.
Gerçekler gerçek insanlara yakışır.

YazarHATUN

8 Şubat 2016 Pazartesi

nerdeyim?

Bugünlerde kendi kendime konuştuğumu
Ama yazamadığımı fark ettim
Kendime anlatıyorum düşüncelerimi
Bir bakıyorum unutuvermişim
Kafamda birikmiş milyonlarca konu, insan, acı
İfade edilmesi gereken milyonlarca söz varken
Susar olmuşum herkese
Beni duraklatan bir güç var sanki
İlhamımı almış benden.
Korkarak yazıyorum bugünlerde
Yanlış anlaşılmaktan korkarak,
Kendimden korkarak...
Bir yol düşün bütün çukurlarına tümseklerine rağmen üstüne asfalt atılmış.
Eğri büğrü bir yol.
Onun altındaki boşluklardan ibaret ruhum.
Dolsun diye dua ettiğim
Herkesin görmediği çamur kalıntıları var çukurlarımda
İnsanlar; umursamazlar, hissizler.
Susarsın; anlamayacaklarını bildiğin için hepsine susarsın.
Kim en yakının?
O biliyor mu içini?
Hayır dediğini duyuyorum.
Evet haklısın.
Bilmiyorlar, çünkü anlamıyorlar.
"Sebepsiz" ağlayışlarım var.
Evet adı "sebepsiz"
Ama içinde neler taşıyor neler yaşıyor o "sebepsiz"?
Ben bile habersiz.
Sormayın, söyleyemem.
Bir insan bilmediği bir şeyi nasıl söyler...
Bazen kurcalarsın çukurlarını.
Bulursun anlatacak iki üç kelimenle kendince bir derdin.
Herkes sağır olur birden sana...
Bir bakarsın başkalarının seslerinde, bağırmalarında, çığlıklarında kaybolup gitmişsin.
O başkası sende olabilirsin...
Soruyorum sana ey hatun sen sen'de nerdesin?


15 Aralık 2015 Salı

Farklı Ol

"İnsanların bana baktığı noktadan kendimle tanışmak isterdim." Ne kadar güzel bir cümle değil mi bilhassa ince düşünen beyinler için. Beni tanımayan ancak hakkımda belli bir düşünceye sahip olan insanlarla ilerde tanıştığımda hakkımda sahip oldukları o düşünceleri öğrenmek beni mutlu ediyor. Sert duruyorsun, gözlüklerinle beraber disiplin sahibi biri imajını çiziyorsun, çok somurtkansın bazıları ise çok güzel gülüyorsun, seni okulda gördüm eğlenceli birine benziyordun bla bla bla... Hep benzer düşünceler, aşina olduğum söylemler... Beni tanıdıkları andan itibaren aslında hiç bir zaman tam anlamıyla tanıyamacakları biriyle muhattap olduklarını fark ediyorlar. İşte o anda başlıyor her şey. Bazen diyorum keşke onların düşündükleri, bana baktıkları noktadaki gibi sert, disiplin sahibi, despot ya da tam tersi her daim eğlenceli. Ama hiç bir zaman keskin bir karaktere sahip olmadım. Ben kime nasıl davrandığımı kontrol eden bir insan olmadım. Kime nasıl istiyorsam öyle davranırım diyen biri asla... Hep kalbimle yöneldim. Duygularım yönetti beni genellikle. O gün mutluysam bambaşka bir kızı gördüler, üzgünsem bambaşka, sinirliysem apayrı... Sevgimi göstermekte sınırlama koymadım kendime. Kimi ne kadar seviyorsam, hareketlerim ile karşımdakinin kalbini dolduruyordum işte.  Birini sevdiğim zaman kendimi sevdirebildiğimi fark ettim öncelikle. Ben kimi seversem seveyim can-ı gönülden severim. Annem kızar bazen çok değer veriyorsun insanlara diye. Ben insanım işte insan gibi insan olan böyle davranır eğer gerçekten insansa özünde. Bunu okuyup taklit etmeye çalışacak çok insan var çevremde orda burda şurda. Buna rağmen yazıyorum işte. Ancak hayatımda kendime koyduğum sonsuz bir hedef var "Farklı Ol." Sana yaklaşmak isteyen insanların sende buldukları, farklı olman ya da onlara yaşattığın benzersiz farklılıklar olmalı. Her durumda her zaman geçmişte ya da şimdi diyebilecekleri "O Farklı." Bu yüzdendir belki de herkesin verdiği tepkileri vermem, herkesle aynı düşünmem, herkes gibi asla sevmem... Öz'üm bambaşka benim. Mutluyum kendimle...

Yazar Hatun

24 Kasım 2014 Pazartesi

çözün beni :)

Kolaysa çözün beni. Anlayıp yola koyabilecek misiniz, bakınca anlaşılır mı herşey? Okunur mu gözlerimden gördüğünüz kişinin çok ötesindeki ben? Bu kadar basit mi bir insanı çözüp sen busun demek? Diyemezsiniz onu bunu bilmem, bana diyemezsiniz. Siz beni tanımadınız ki tanıdığınızı sandınız ya hep yanımdaydınız ya da tam karşımda. Olduğum gibi kabul etmek zor geldi size. Çünkü bana dayanabilecek ne sabrınız ne zamanınız ne de doğru düzgün bağlı olduğunuz bir duygunuz vardı. Siz bende zaman öldürmeye geldiniz belki de... ve bitti. Ne doğru düzgün yola çıkabildiniz benimle ne de çıksanız bile devam etmeyi bildiniz. Hep virajlardan kaçıp geri döndünüz. Hiç biriniz anlamadınız ben kimseyi kolay kolay bırakmam oralarda. Hepiniz. Arkadaş, dost, sevgili hepsi bir yerde hep yabancı oldu bana. Korktuğum düşünceler başıma geldi birer birer, görmek istemediğim, tahmin etmediğim yüzler fark ettim. Yoldan her vazgeçişlerinde, bitişlerinde sende mi böylesin sen bu muydun demekten yorgun düşürdünüz beni. Her seferinde arkamı dönüp yola devam etmesini bildim. Biliyorum ki bir gün yine bir arkadaş, bir dost, bir sevgili korkup dönecek bu engebeli yoldan. Söküğü tamamlar gibi biri girip devam edecek ve sonra oda vazgeçecek. Herkesten önce yalnızlığı sevmeli insan. Seni seviyorum diyenlerin bırakacağını dostumsun diyenlerin sırtından vuracağını hep yanındayım diyenlerin gözlerini açtığında yanında olmayacağını iyi bilmelisin. En çokta kendini sevmelisin. Seninle konuşacak bir beynin, duygularını seninle paylaşacak bir kalbin, her yola seni yalnız göndermeyen bir bedenin var. Kendini çift kişi hayal edip yaşamalısın. Yalnızlığın gerekliliği budur.

Melis ŞAHİN

Piremses :)

İlişkiler karmaşık döngüler, benzer şemalar ve görünmez terazisi bulunan derin yapılardır. Değişen toplum koşulları, ahlak ve etik değerlerl...