ölüm etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ölüm etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6 Kasım 2020 Cuma

Masum

Içimdeki masum haykırıyordu ona,
O ise bana sağır,
Yalnızca kendi konuştuklarını duyuyordu.
Gözümün içine baktığında içimi görmüyordu,
Sadece bir çift kahverengi göz vardı karşısında…
Ona adım adım yaklaşırken,
Üzerimdeki soğuk kadın örtüsü, yavaş yavaş aşağıya doğru kayıp gidiyordu.
Önce gözlerimi emanet etmiştim gözlerine,
Varmam gereken hedefi hatırlatandı onunkiler,
Karanlıkta bana yol gösteren.
Çırılçıplak kaldım.
En nihayetinde bu yol bunu gerektiriyordu.
Bedenim kimseye boyun eğmemeye hep yeminli

Ruhum diz çöküp bileklerini ona uzatmıştı çoktan
Başı önde, örtmüş saçları yüzünü, omuzlarını onun çok sevdiği boynunu
İnceden ağlıyordu…

Bedenim geçip giderken, sürükleniyordu içindeki ruh, haykırıyordu…
Çığlıkları yalnızca benim kulağımda…
Onun ruhu da duymuyordu…

Ben ruhumu emanet etmiştim ona,
Elleriyle ölüsünü teslim etti bana...

YazarHATUN


6 Mart 2019 Çarşamba

Bencil Ol!

Başlar.
Fark etmezsin
Tarihi yoktur, an'ı vardır.
Hissi vardır.
O sen misin diye sorarken içinden
Ruh denizinde boğulurken bulursun kendini
Gözlerinin önünden geçen siluetlerin şekillerinden ve renklerinden ziyade
Gözlerini ışıldatacak bir his ararsın.
Hissettiğimin peşinden giden oldum, gördüğümün değil.
Korkmadım.
Bana verilmiş olan nadir bir his, bir güzel an,
Belki bir daha böyle hissetmeyeceğim.
Belki de bu son, yakında öleceğim.
Çarpan kalbim, ölümden daha büyük daha derin...
Üstünden milyonlarca kez geçen sıvının renginden daha sıcak...
Gel buraya.
Dinle, kulak ver bana.
Şimdi koş.
Hissettiğinin peşinden, hissedebildiğin kadar, daha fazlası için kalbini büyüterek...
Tutup çek kendine güzellikleri.
Güzel histe bencil ol.
Yarışa girmek isterse ruhun, bedenin
Güzel sevmekle başlayabilirsin.
Çabalamakta ve göstermekte kendini
Kaçamak bakışları sonlandırıp, birlikte gülmek için çabaladığın anları arttırmanın bir yolunu bulmalısın.
Kaybedebileceğin bir şey yok.
Ölüm, üflenen ruhundan büyük değil ama daha acımasız.
Bunu sakın unutma.
Herkesin bu kadar birbirine benzemek için çabaladığı bir yerde
Ruhun farklı ve özeli arıyorsa
Kalbin çarpıyorsa hala
Gözlerin parıldıyorsa bir bakışta, bir isimde, uzaktan geçen bir siluette gerçekten yaşıyorsun işte...
Gördüğün gözlerin güzelliği burada işte,
Ne renkte ne şekilde sadece ufak bir ışıltıda...
Unutma bir insanın gülüşü güzel değildir, sadece içinizi başka ısıtır
Farklı bakmaz sana, gözlerinin sana bakarken aldığı haldir seni heyecanlandıran
Dediğim gibi güzel histe bencil ol ama kazandığın hisleri elinin altında bilip nankör olma
Bir sabah kalbin atmaz olur
Ya ölüm gelip almıştır ruhunu, ya kalbin feragat etmiştir hislerinden...

YazarHATUN





28 Mart 2017 Salı

Kırmızı Fular


Uzun bir düştür insan ömrü.
Gelmiş geçmiş en görkemli ziyafetlerin,
En matemli, kalabalık ölüm törenlerinin meskenidir ruh.
Yüz binlerce kez, 
Yüz binlerce insan, 
Yüz binlerce mezarlığa gömülüdür.
Dilsizdir ruh her şeyini dökmez ortaya
Masa başına aldığı yüce konuğunu, 
Diğer misafirlerin önünde acımasızca katledebilir.
Yine bir kölesini alıp başının tacıda yapabilir.
Sınırlara göre değişir sıfatlar.
El bildiğin can,
Dost bildiğin düşman oluverir.

Deniz kenarında elimden kaçıp, 
Gökyüzüne uçup giden,
Hür ve kırmızı fularım hatırlatır bana,
Özgürleşmenin bir çift kanada ait olmadığını...
Gökyüzü güneşli ve parlak
Gözlerimi kapatıp, başımı yukarı kaldırıyorum. 
Yüzümden sebepsiz bir gülümseme...
Ben mutluyum; uçup giden bir fular, 
Kıyıya çarpan bir dalga,
Uzaklara kaçıp giden bir insan gibi...
Korku en büyük düşman hayatta.
Korkunu geri de bıraktığın kadar özgür ruhun,
Düşünceleri kenara bırakabildiğin sürece cesur!

21 gram gitmeden farkına varmak lazım her şeyin bir son olduğunu...
Zamanı geldiğinde mutlaka gidecektir 21 gram 
Ya gökyüzüne ya birinin kalbine doğru. 
Ölmek mi istiyorsun?
Öl! birisinin aşkı için öl. 
Ama yanlış insana kurban gitme.
Öleceksen bir kere öl.
Kendini öldü sayıp her seferinde sekteye uğramasın kalbin...
Ha öldüysen şayet kendini diriltmeye uğraşma.
Üstünde geçmişin tozu toprağı varken 
Dikiş tutar sanma.
Yaşadığın sadece geçmişin gölgesi olur.
Bulabildiğin parçaları birleştirip, üstüne hayalleri ekleyip,
olmadık şeyler yaşar; kırılırsın.
21 gramı gökyüzüne göndermeden, dağıtma yersiz yere sağa sola 
Bazen sadece 21 gramı yerinde tutup, bir fular olmak gerekir.
Ölmeden, sadece olmuş olmak için olmak...

YazarHATUN


22 Kasım 2016 Salı

Ya Rab!

Yollarım kutsal kitaplara çıktı.
Kalpte nasıl masum kalınır öğretir misin bana?
Kutsal kapılara dokundu elim.
Sürdüm yüzümü dedemin toprağına.
Ey Ya Rab !
Elimi avucumu açtığım,
Gözyaşlarımı akıttığım Ya Rab !
Kalbimi temizle desem; siler misin ruhumun en incesine kadar,
Alır mısın beni benden?
Yüz sürdüm dayandım yoluna.
Bilinmez, soyum köledir yoluna.
Alır da gömer misin beni dedemin toprağına?
Ya Rab ! sil bütün kötüleri ruhumdan.
Kıl ruhumu pak.
Sürdürmem,
Minnet etmem bir daha asla, pis ellere.
Ya Rab neyedir bu gözlerimin yaşları?
Ben bilmem,
Sen beni benden iyi bilirsin Ya Rab...
Öğrendim,
Çok seversem sana düşermiş yolum...
Masallar söyledi.
Destanlar fısıldadı.
Ellerimi, avucumu açtım sana.
Al göm beni,
Doğunun kara, yanık toprağına.
Vura vura bağrıma yalvardım sana
Bir hülya olsun;
Çöle düşen,
seraba boğulmuş kimsesiz bir bedeviyim şimdi.
Bu bir hülya olsun.
Uyansın bedenim, açılsın gözlerim.
Yanına Al beni.
Ben yüzümü sürdüm çoktan secde bildiğim toprağa
Dedemin yanına koy beni...

YazarHATUN

4 Kasım 2016 Cuma

bir ölüm atlattım yakın bir zaman önce
öğrendiğim tek şey dalga geçmek
ölümle hayatla insanlarla
dalga geçmem gereken insanların sayısını
olaylarınsa içeriğini arttırmış bulunmaktayım.
Daha bir kıymet bilir oldum.
sevmenin, beni seven insanların
ruhum dört elle sımsıkı sarıldı onlara.
bilenler vardır şüphesiz
dün yaşayan bir insanın ertesi gün tabutta görmek zordur
herkes sanki o, yerin altına girince herşey bitecek sanır
sevdikleri hariç
bilirsin olacakları dualar edersin ne olur ne olur yanmasın canı diye...
o soğuk toprakta nasıl yatar can bildiğin
azalırken kalabalık başından
onu bir toprağın basında,
kulağına gelen uğultular arasında algılamaya çalışırken
ne hisseder insan?
neyin peşinden koşuyoruz bu hayatta?
o gün sicim gibi inerken gözyaşlarım yanaklarımdan
avuçlarımı açmışken semaya
İzmir'in esintisine bıraktık bir sevdiğimizi
Ey İzmir'im güzel İzmir...
İnsanın canını en çokta o raddeden sonra bir mezar olarak görülmesi...
O oraya girdi diye öldü mü sanırsınız...
Yaşarsın hatta taşırsın canında, vücudunda...

YazarHATUN

13 Ağustos 2016 Cumartesi

Ölüm mü...

12.08.2016
Hayat sürprizleri ile meşhurdur.
Sever ağlatmayı hayat,
Bazen ise güldürmeyi kıkır kıkır.
Bazense ölümle taçlandırır kötü şakalarını.
Bilirim nefesi şah damarımızda ama düşünmezdim
Bu denli yakın olacağını...
Can'ımın canının yanacağını düşünmemiştim.
Onun gözlerinden dökülen kıymetliler
İlk kez bu denli deldi işledi kalbimi.
Tuttuğun elin buz gibi olması değil de,
Onunla yaşadığın ya da yaşayacağın her anı,
Her dakikayı,
Her saati dondurmak
Hatta ertelemek sonsuza kadar...
Ve sever ölüm hiç ummadığın anda hatırlatmayı kendini.
Bir imtihan bu.
Söylemek istediği sarıl sevdiklerine,
Her an zamanı donduracaklarmış gibi
Ya da erteleyebilirlemişcesine güzel günleri...
_____________________
Seni Seviyorum Can'ım...

YazarHATUN

14 Mart 2016 Pazartesi

İnsanlarımız,
Hayatları -sudan ucuz- insanlarımız.
Karşı konulmak istenmeyen bir terör
Toprağı, dağı, taşı ve şehirlerimizi kana,
Kine, nefrete, öfkeye bulayan terör...
Sağa sola ürkek bakan gözler...
Ne olacak bize?
Nasıl döneceğiz evimize yuvamıza?
Bize de bir şey olacak mı?
Herkesin aklı ailesinden sevdiklerinde...
Artık rüyalarıma giriyor,
Her gün aklımı kurcalıyor.
Her gün daha fazla özlüyorum annemi,
Daha fazla öpmek istiyorum kardeşimi...
Ve tepemizde cirit atan büyükbaşlar,
Sakin olun diyen utanmaz yüzler,
Bencil diller...
Evler, saraylar, gemicikler...
Belki de dünür'cükler...
Sizi yönetenlerin sizin halinizden anlamaması,
Bir şey yapmak istememesi,
Kuklaları yöneten birer oyuncudan ibaret olduklarını göstermez mi?
Sizin halinizden anlamayan, bir şey yapmayan,
Hangi hakla sizleri yönetir?
Ve sizler ey halkım sizlerrrr !!!!
Daha ne kadar biricik ananız babanız,
Canınız kardeşiniz,
Sevdiğiniz yarinizden ayrılmak zorunda kalacaksınız?
Uyan ey halkım!!!
İnsan eceliyle ölmek ister oldu...

Yazar Hatun


Piremses :)

İlişkiler karmaşık döngüler, benzer şemalar ve görünmez terazisi bulunan derin yapılardır. Değişen toplum koşulları, ahlak ve etik değerlerl...