geçen yazın içinde var olmuş bir günde
bir deniz kenarında otururken
dalgaların bacaklarıma vuruşları
çocuk gibi gülümsetmişti beni
sonrasında böyle masumca neye gülümsediğimi hatırlamıyorum
büyüdük ve kirlendi dünya deniyor ya...
hayır biz büyüdüğümüz için bu denli kirli görüyor
Ve yaşıyoruz her şeyi
masumca sevmek mi?
elimde olsaydı yapabilseydim.
ruhumdaki kötülüğü silmek isterdim.
her insanın ruhunda az ya da çok
bir kısmı kötüye bulanmış bir parçası vardır
bazılarında yaşları büyüdükçe karalığın kapladığı yer büyür
bazısı her şeye rağmen,
herkese rağmen durdurur karasının ruhuna yayılışını...
şimdi bir deniz kıyısında olmak istiyor,
kumlara oturup denizi izlemek istiyorum
büyük gibi düşünmek bencilce
büyük gibi sevmek çıkarcı
büyük gibi sevişmek sadece zevkine
bunları bir kenara bırakıp, masumca sevmek istiyorum.
çocuk edasıyla art niyetsiz yaklaşmak herkese
elimi uzattığım insanın,
en önemlisi sırtıma hançeri saplamayacağından emin olmam lazım
dokunulan yüzüm bile olsa çıkar aramamalı bakışlar
bazen içinizdeki karanlığı durdurup, acılarınızla kamçılanır
koskoca bir kadın ya da erkek oluverirsiniz ya
o koskocaman insan bir çift kolda masum olmak ister...
herkese dağ o adama deniz;
herkese dağ o kadına deniz...
şimdilerde masumca gülümsemek öyle güzel ki...
YazarHATUN
dünya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
dünya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
8 Haziran 2017 Perşembe
12 Eylül 2016 Pazartesi
ISLAM
11.09.2016
Övünüyorsunuz müslümanız diye,
aslında dünya genelinde akseden olaylara bir göz attığımızda aslında övünülecek
bir yanımızın kalmadığını görebiliyoruz.
Övünüyorsunuz dedim çünkü ben bugüne kadar milli kimliğimle övünmüş bir
insanım. Çünkü bilirim vatan olmazsa, millet olmazsa ne dinin kalır ne milli
kimliğin. Bu ülkeye karşı asli sorumluluğum milli kimliğimi korumak ve ona
yaraşır şekilde davranmak olduğunu biliyorum. Ülkemin her insanı benimle aynı fikirde
mi? Tabiki de hayır. Çünkü birbirinizi din açısından öyle güzel pof
poflamışsınız ki gözlerinize kara perdeler inmiş. Son gelen din, kitap,
peygambere sahip olduğumuz için şanslı hissetmemiz evet, normal. Ancak nereye
kadar? Başka dindeki insanları yok sayıp, mezhep ayrımına giden şu siz
müslimler değil misiniz? (Ateist, deist ve envayi çeşit bir takım, grup ve adı
her neyse hiç birisine bağlılığım yok. Tek başıma parti misali konuşurum ben. )
Herkes size göre Müslüman doğmalı ya da sonradan olmalı, yoksa cehennemi boylar
öyle mi? Kuran-ı Kerim’de ne söyleniyordu Arapçasını okuyup, hatim edip
genellikle anlamını bilmeden hava atan insanlar ve saçma sapan duygulanıp,
ağlayıp kendini yerlere vuran teyzeler varken tabi bizim bu denli cahil
kalmamızda olası… Son din İslamiyet. Ancak görevlerini yerine getiren Yahudi ve
Hristiyan insanlarda mükafatlandırılacaklardır. Eee tabi yine son din İslam
olduğu için onu yaşanmamız da isteniyor. Ancak cennete kimin gideceğini sen
değil Allah’ın yüce terazisi belirleyecek, ey müslim(!)
Neden Türkiye Cumhuriyeti farklı
bir vatan denmiyor bu dünyada? Şimdi demeyin onlar bizi çekemiyor, herkes bizim
düşmanımız. Evet, oraya katılıyorum. Peki düşmanına neden bunu
söylettiremiyorsun. O FARKLI, diye??? :) Yine dünyada akseden olaylardan ötürü
masum Müslümanların da katledildiğinin, baskı ve kötü muameleye maruz
kaldıklarının farkında değil misiniz? Uçakta
inşallah demiş bir insan ne kadar zararlı olabilir yahut Müslümanlar Amerika’ya
girmesin derken benim oraya adım atma hakkım neden kendini bilmezler yüzünden
elimden alınıyor? Ve Avrupa…
İslamiyetten bahseden bir grubun,
mezhebinden kıl kaptıkları için masum insanları öldürmesi olur iş mi mesela?
Yine özellikle benim jenerasyonumun lise zamanlarında iyilikten, merhametten ve
muazzam İslamiyet ışığından gem vuran bir topluluğun dünyada ve bilhassa
ülkemin sınırlarında kendince küçük bir millet kurması kabul edilir mi? Ve şuan adını sayabileceğim ve ipucu
verebileceğim bir sürü bildiğim ve ayrıca bilmediğim gruplarda yine
islamiyetten girip düşmanlıktan çıkmıyorlar mı?
Bunca olay, haklı ve haksız durum
varken, dine bu denli körü körüne bağlı olup her yere, her koşulda onu öne
sürmek ya da manasızca ona sığınmak neden? Yaptığınız onca kötülük ve
terbiyesizlik islamın kanatlarına sığınınca silinecek mi sandın? Bunca Müslüman
olma egonuz sizi bir yere taşıyabiliyor mu, dönüp bir baktınız mı kendinize? Bu
kadar eminsen dininde sana önce beynini kullanmanı emreden bir kitabında
varlığının şüphesiz farkındasındır. Peki bu bağnazlığın neden? Beynini vatanına
yararlı bir şeyler sunmak, geride arkandan gelen gençliğin ufkunu açmak için
kullanabilirsin. Şundan eminim içinde Allah sevgisi varsa iyi bir kul olma
adına küçükte olsan büyükte bir yol bulursun, ancak vatan sevgisini çocuğuna küçüklükten
aşılayamazsan; milletine yaraşır bir evladı da kaybetmiş olursun.
Neden bunca soru işareti
kullandım farkında mısın? Beynini çalıştır diye…
YazarHATUN
Etiketler:
din,
dünya,
hayat,
islam,
islamofobi,
melisyazar,
millet,
müslüman,
türkiye,
ülke,
vatan,
yazarhatun
15 Aralık 2015 Salı
Kaçıncı Güven?
"Güven". Eminim güven hakkında çok yazım vardır eskiye bakarsak. Şimdi bir daha dökmek istedi kalbim cümlelerini... "Melis koyul yazmaya, dillendirdiklerimi dök." dedi. Biat ettiğim somut, tek varlık o. Güveni iki boyuttan üç boyuta çıkardım (kendi benliğimde). Birincisi; birinin seni fiziksel olarak koruyacağına inandığın durum, ikincisi; birinin sana yalan söylemeyeceğine, bir şeyler saklamayacağına inandığın durum, üçüncüsü; birinin sözüne güvenerek bir işe ya da işlere kalkışmak ve onun hem sana verdiği sözde hemde arkanda durmasına inandığın durum. Açıklayıcı olduğumu düşünüyorum. Birbirlerini kandırmak, yalan söylemek ve bencil olmak için yarışan insanlar varken güveni arıyor insan "kayda değer olmayan insan ruhlarının boş sokaklarında..."
İsterdim insanlara öğretmeyi küçük yalanların ve sırların büyük yaralara yol açtığını. İsterdim göstermeyi bok insanlara bulaşınca, yüzlere sıçrayan pislikleri ve yine isterdim hissettirmeyi basit insanların ruhları ne kadar kötüye yönelttiklerini... Güven şimdi nerede? İnsanlara yalan söylemeyi sevmem. Yalan söylemeyi becersem de sevdiğim ama çok sevdiğim insanlara yalan söylemem. Saklamak benim için sakladıklarımda boğulmak demek. Zor durumda olmadıkça saklamam kimseden kolay kolay bir şey. Kimseyi yarı yolda bırakmam. Nefret etsem de o insandan kolay kolay çekip gitmem. İşin ucunda pişmanlıkta var, haksızlık yapmışta olabilirim belki ilerde anlarım. Bu hisler ya da insanları kaybetmek hissi iğrenç bir şey. Ondan kimseden gitmem. Ben böyleyken ve ben bu denli ince düşünüp insanların bana güvenmesini sağlıyorken, karşımdakilerin benimle derdi ne? Çözemedim. Gerçekten çözemedim. Ey ahali ne istediğiniz belli ne istemediğiniz ne sevdiğiniz belli ne sevmediğiniz... Adam gibi sözde durmak çok mu zor. Şerefsizlik paçalardan akıyorken hayata ve hayallere doğru yürümek zor olmuyor mu? Gerçekler zorlaştırmıyor mu adımları? Peki ya vicdan o bas bas bağırırken siz nasıl susuyorsunuz? Cesaret dna'da yoksa sizde haklısınız çok zor.
İsterdim insanlara öğretmeyi küçük yalanların ve sırların büyük yaralara yol açtığını. İsterdim göstermeyi bok insanlara bulaşınca, yüzlere sıçrayan pislikleri ve yine isterdim hissettirmeyi basit insanların ruhları ne kadar kötüye yönelttiklerini... Güven şimdi nerede? İnsanlara yalan söylemeyi sevmem. Yalan söylemeyi becersem de sevdiğim ama çok sevdiğim insanlara yalan söylemem. Saklamak benim için sakladıklarımda boğulmak demek. Zor durumda olmadıkça saklamam kimseden kolay kolay bir şey. Kimseyi yarı yolda bırakmam. Nefret etsem de o insandan kolay kolay çekip gitmem. İşin ucunda pişmanlıkta var, haksızlık yapmışta olabilirim belki ilerde anlarım. Bu hisler ya da insanları kaybetmek hissi iğrenç bir şey. Ondan kimseden gitmem. Ben böyleyken ve ben bu denli ince düşünüp insanların bana güvenmesini sağlıyorken, karşımdakilerin benimle derdi ne? Çözemedim. Gerçekten çözemedim. Ey ahali ne istediğiniz belli ne istemediğiniz ne sevdiğiniz belli ne sevmediğiniz... Adam gibi sözde durmak çok mu zor. Şerefsizlik paçalardan akıyorken hayata ve hayallere doğru yürümek zor olmuyor mu? Gerçekler zorlaştırmıyor mu adımları? Peki ya vicdan o bas bas bağırırken siz nasıl susuyorsunuz? Cesaret dna'da yoksa sizde haklısınız çok zor.
Yazar Hatun
Etiketler:
arkadaşlık,
aşk,
cesaret,
dünya,
güven,
hayal,
hayat,
insanlar,
melisyazar,
yazarhatun
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Piremses :)
İlişkiler karmaşık döngüler, benzer şemalar ve görünmez terazisi bulunan derin yapılardır. Değişen toplum koşulları, ahlak ve etik değerlerl...
-
Bazen bir adamın doğan Güneş'i, gecesini aydınlatan Ay'ı olursun. Hayatındaki büyük resmi, biricik öznesi; ruhunun ilk gördüğü hep s...
-
Eleftheria Arvanitaki - Gia Ton Motion Sou To Chroma Yakan güneşin batışını izleyecekler birlikte, güneş geziyor tenlerinde şimdi ateşi...