kader etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kader etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4 Ekim 2015 Pazar

Birinden diğerine

"BİZ HER İNSANIN KADERİNİ, KENDİ ÇABASINA BAĞLIK KILDIK"
(İsra : 13)

Kader konusu çok hassas bir mevzu
Okuduğum kaynakların benim bireysel düşüncelerimi destekler olduğunu gördüm.
Bazı şeyler Allah'ın elindeyken
İzin verildiği ölçüde bazı şeylerin bizim elimizde olduğunu fark ettim, tekrardan.
Bu mutlu edici bir olay...
Hayatına kimle devam edeceğine,
Kimi seçeceğine özgün iraden ile karar vermek...
İnsanoğlu özgür iradesi kendi kaderini götürmekteydi...
Önümüze bir sürü konuda bir sürü seçenek sunulabilir
Seçtiğimiz, yaptığımız tercihler olacaktır...
İşte bu noktada kaderim neyse o olsun demek yanlış olacaktır.
En sonda kararını verdikten sonra,
"Hakkımda hayırlısı neyse o olsun" deyip Allah'ın yardımını isteyebilirsin.
Bunu güç veya destek olarak düşünebilirsin.
Kısa bir hikaye anlatacağım;
Hz Ömer zamanında Suriye Şam'a savaşa gidiyorlar,
Ancak Şam'da veba salgını var.
Ve Hz. Ömer ordularını geri çekiyor.
Orda ki bir adam soruyor "Allah'ın kaderinden mi kaçıyorsun?"
Hz. Ömer cevap veriyor. "Evet, Allah'ın bir kaderinden başka bir kaderine kaçıyorum."
Ne de güzel anlatmış değil mi?
Yani boş boş oturup beklemekle kaderini değiştiremezsin
Ayağına bazı şeyleri beklemek bencillikten başka bir şey değildir,
Aynı zamanda sana istediğini de vermez.
En iyisi yürekten istemek, dua etmek ve sabretmekten geçiyor.
Beni gören herkes giyim tarzımdan belki de dışa sergilediğim davranışlarımdan ötürü
Dinine bağlı olmayan hatta dinsiz damgası vurabiliyor.
Bu durum beni mutlu ediyor açıkçası
Neden mi? İnsanları şaşırtmayı seviyorum :)
Benim dinim, bir baş örtüsünde değildir,
dinin reklamını yapmakla da dindar olunmuyor.
Allah'a ya da kadere sığınıp tembellik yapmakla hiç olmuyor.
Ağzınızda olmasın dininiz, kalbinizde olsun...

Yazar Hatun

1 Kasım 2014 Cumartesi

Kader ve gelecek...

Ucu açık bir konu olmuştur hep "kader". Nice tartışmalar yapılmıştır üstüne. Düşüncelerimiz için ne çok kırmışızdır insanları, bazen ise ne çok kırılmışızdır. Ben hep bu konudaki zıt düşüncelerin orta yolunda kalmışımdır. Ne herşey Allah'ın elinde deyip çaresiz yaşamayı tercih etmişimdir ne de herşey benim elimde deyip sağa sola atlamışımdır. Bana göre bazı şeyler insanın kendi elindedir. Kaderinde seninde payın vardır hemde her zaman. Ben Allah'ın bize her zaman iki seçenek sunduğunu ve aldığımız karardan sonra kaderimizin geri kalanının ona göre şekillenip devam ettiğini düşünürüm. Hayatta hep iki seçenek vardır. Şimdi gözüne mükemmel görünen bir karar belki ilerde kaderini çok şiddetli bir biçimde kötüye sürükleyecek ya da şimdi kötü gelen bir kararı keşke alsaydım, yapsaydım diye hayıflanıp hayatının geri kalanını vazgeçtiklerin için üzülüp duracaksın. Ama tam tersi de olabilir. Hayat seçtiklerin ile mükemmel olabilir ve pişmanlıkların olmaz.
İnsan oğlu meraklıdır. Öğrenmek ister hep ilerisini. Bilebilsek, ona göre davransak keşke bilsek de daha iyi hale getirebilsek geleceği.
Aslında körü körüne herşey Allah'ın elinde diyen insan bile kurar yarının planını; şunu yapacağım, bu bitince bu olacak, sonra buna geçeceğim falan... geleceği kesinleştirme, olacağına inanma içgüdüsü hepimizde var :)
Denemek gerek bunu, kaderin yanına ek plan kurmak gerek. Belki çizdiğimiz yolda sağa sola şaşmaksızın yürüyüp, kendimize koyduğumuz her hedefi, kurduğumuz her hayali gerçekleştirebiliriz neden olmasın. Gelecek şaşırtsa bile insanı, getirdikleri çok güzel... :)

                                                                                                      Melis ŞAHİN

Piremses :)

İlişkiler karmaşık döngüler, benzer şemalar ve görünmez terazisi bulunan derin yapılardır. Değişen toplum koşulları, ahlak ve etik değerlerl...