29 Şubat 2012 Çarşamba

garip mi ? evet.

Açıksozlü bir insan mısınız, herzaman mı? peki kime karşı kendine yada 'onlara' ? yada her seferinde yüzlerine bakarken binbir cümle kurup onları kafanızda yerin dibine sokup, zaferler aldınız mı çokça? yaptım çok yaptım. Bir insanın gozlerinin içine bakarken çok şeyler soyledim, onların düşünmemi istemediği çok şey düşündüm, çok kez onların ne mal olduklarını soyledim, onlara hep onları saydım sovdüm ama hep 'onlara'... onlar bunu duymadı. Çünkü aslında beni tanımadılar. Düşündüklerim ve davranışlarımın farklı olduğunu hiçbir zaman anlayamadılar. Onların her davranışlarından, soylediklerinden aslında benden ne istediklerini anladım. Canım kime nasıl davranmak istiyorsa ona gore davrandım. Şu sıralar neyin kafasını yaşadığımı bende bilmiyorum :D ne yapmak istediğimi bilmiyorum. Sadece salağa yatıp bekliyorum aslında neyi bekliyorum bende bilmiyorum. Uçlarda yaşamam gerekirken ortalarda takılıyorum garip dimi? evet.

Melis ŞAHİN

27 Şubat 2012 Pazartesi

Yolda giderken bır gun yanınızdan 'gecmis'iniz gecerse ne yaparsınız? Düşünseniza gozgoze geldiniz sizi farketti kafasını one eğdi. çok yakınınızdan geçti kolunun kolunuza değmesine ramak kaldı ama olmadı sıcaklığını hissettiniz sonra kokusunu sonra gozleriniz doldu birden. o yanınızdan geçti gitti siz arkanızı dondünüz ve ona baktınız eli ensesindeydi çünkü panikledi çünkü sizi gormek planda yoktu sonra eli indi ensesinden yine duruşunu dikleştirdi ve yürüyüp gitti sanki hiç karşılaşmamıssınız gibi sanki hiç hayatınızda olmamıs gibi sanki bir yabancıymıssınız gibi geçti gitti. elinize ne geçti bakınca o gozlere hiçbişi ve eminim hayatınızdaki onun yerine koymaya çalştığınız kişiler birbir gozününüzün onünden geçti ve eminim hiçbirini onun yerine koyamadınız. o anda onun yerine koymaya çalıştığınız kişilerin hayatınızdan defolup gitmesini istediniz. ben istedim. ama ben defolup gitmek istedim herkes herşeyden 'o' ndan bile... yasamaktan varolmaktan hissetmekten acı çekmekten defolup gitmek istedim. elime ne geçti ki bugüne kadar ya da ne kazandım ki hep başa sardı bu kalp her seferinde hep başa...

melis şahin

3 Şubat 2012 Cuma

Gençliğe Hitabe Kaldırılma Mevzusu

      Ak parti genel başkan yardımcısı Hüseyin Çelik, Gençliğe hitabe ayet mi neden kaldırılmıyor. Atatürk'ü koruma kanunu var. Peygamberi koruma kanunu yok. Boyle bir kanun Atatürk'ü tabulaştırır, dogmatik yapar ve tartışmaya kapatır... ve bir sürü şey demiş.       Boyle bir kanun olduğu halde Atatürk'ü eleştirmekten ve tartışmaktan kaçınmayan bir sürü insan var. Peygamberi koruma kanunu yok. Hangi bir gün gordünüz Hz. Muhammed (s.a.v)'in eleştirildiğini. Okuyanlar farkındaysanız bu konu bilerek Mevlid Kandiline yakın patlak verdi. Benim gorüşüm daha çok dikkat çekmek için daha çok duyguları somürmek için. Bu devlet laik bir devlet ( ki ne zaman kadar boyle kalır bilinmiyor ) olduğu için Peygamberi koruma kanunu yok. Bu devlet için askeri, siyasi, devrim alanında büyük başarılara imza attığı için Ata'nın koruma kanunu var. İllaki kaldırmak isteyenler kaldırıcaz diyorlarsa kaldırsınlar. Bir kağıt parçasında yazması Ata'yı korumaya yetmez. Onemli olan zihinlerde kazılı kalması. Zaten bizim kalbimizde, yapacaklarımızla korunmaya devam edecek.
      Niye gençliğe hitabeyi kaldırma mevzusu gündeme geldi? Amaç gelecek nesillerin gençliğe hitabeyi okumayıp, Ata'nın isteklerini yerine getirmemeleri mi? Bu ve bunlar gibi bir sürü değişiklik yapılırsa gelecek nesiller: ( Atatürk düşmanı ) dindar ve ( Ata'ya sonsuza kadar bağlı ) dinsizler yetiştireceksiniz. Ya dinden soğutursunuz ya da dini tabulaştırırsınız ve din amacından sapar. Din ticaretine donüşür.
      İmam Hatip liselerinin yeni vizyonu " Dinine bağlı gençler yetiştirmek" olacakmış. Yılmaz Ozdil'in yazısı var bu konu hakkında linkini vereceğim. İnanın bana İmam hatip liselerinin normal liselerden farkı yok sadece din üzerine yoğunlaştırılmış eğitim veriliyor o kadar. Dinine bağlı gençlik keskin sınırlar çizerek gerçekleştirilmez. İnternetten gezerken bu konu hakkında bir kişinin yorumunu alıntılamak istiyorum.
"OKul köşelerinden ve duvarlarından kaldırabilirler ama zihinlerden asla... Andımız okunurken Alman olan Nu mutlu Alman olmak diyebilir. MAdem bu kadar hassas bu Sayın Çelik o zaman ezanlarda sussun. Sonuçta herkesın evınde saatı ve takvımı var...MEcbur mu Musluman olmayanların gunde bes saat ezan dınlemesı!!! " demiş. Yorum size kalmış.
     Yazımı okuyan herkes fikirlerimden ve dinim hakkında yorumlar getirebilir. Serbestsiniz. Ata'ya ve İlkelerine sonsuza dek bağlı, Elhamdülillah Müslümanım.
Herkese Hayırlı Kandiller.

Yılmaz Özdil-İmam Hatip Mevsuzu Alevlendi.

(Bu yazıya sansür uygulanmıştır, dili sadeleştirilmiştir ;) )

Melis ŞAHİN

Piremses :)

İlişkiler karmaşık döngüler, benzer şemalar ve görünmez terazisi bulunan derin yapılardır. Değişen toplum koşulları, ahlak ve etik değerlerl...