18 Nisan 2017 Salı

Özce Çöp

"Gönlü çöplük gibi, ateşe verince kötü kokular saçıyor."
Pis ellerini kendi vücudunda dolaştır,
Sahibi sensin.
"Satılmış ruhunu hapsettiğin karanlık  bedenin..."

Her insan kendi hayatına ya ışık tutar ya zifiriye gömer.
Sen sadece kendi hayatını değil;
Elinin değdiği her hayatı karartırken
Yaşaman pek lüzum değil.

İnsanlarının çoğunun içi pek karanlık.
Gönlü temiz, dili pak kaç kişi kaldık...
Parmakla gösterilirken artık birer birer
Sizlerin arasında birer ışık gibi parlıyoruz.

Gönlü çöplük olanların yüz binlerce yüzü var belli belirsiz,
Safi nefislerine ve bencil geleceklerine tecelli ettikleri.
Siz sadece insanları belli belirsiz milyonlarca yüzünüzle
Karşı karşıya bırakmayı sevensiniz.

Sizlerden tanıdım bolca
Ve karşıma çıkmaya devam edeceksiniz her surette, biliyorum.
Ruhumu beyaza eş ettim.
Işık tuttum yarınlara.
Yanından geçip bir şeyler atmaya tenezzül etmediğim bir çöplüksünüz sadece.
İçini boşaltsan bile kokusu kiri değdiği yerde kalan.

YazarHATUN

13 Nisan 2017 Perşembe

Zamanla...

Zamanla kabullenir insan her şeyi
Büyüyorsun.
Büyütüyorlar.
Sen görevini tamamlamışsın.
Simdi büyüdüğünü sanan sen,
Daha büyümemişsin daha bitmemiş işim.
Şimdi benim geçtiğim yollardan geç.
Durduğum hanlarda konakla.
Soluduğum havayı solu.
Beni yaşayacak, beni anlayacak,
Kalbimi daha derinden tanıyacaksın.
Kıymet bilmeyi öğrenecek,
Gözlerini daha iyi açacaksın.
Daha iyi tanıyacaksın insanları.
Herkes ben gibi sanma.
Herkes ben gibi yumuşak olmayacak sana.
İlk önce canını acıtanların peşinden gideceksin.
Yaş ilerleyince canını sevenlerin kıymetini anlayacaksın.
Dürüstlüğün ne büyük bir erdem olduğunu,
Herkeste olmadığını göreceksin.
O erdemi aramak için düşeceksin bu sefer yollara.
Gerçek olan her şey şeffaftır.
Bunu tatmak isteyeceksin.
Zamanla sen koşacaksın,
Yüzlerdeki maskeleri sökmek için düşmelerini beklemeden…

Haksızlık etmemeyi öğreneceksin,
Bilhassa insan olma sanatını.
Can yakmamak için kaçacaksın insanlardan.
Her ahin bir bedeli vardır elbet bilirsin.
Haksızlık edilecek milyonlarca kez sana,
Emeğinin hiçe harcandığını,
Olmayacak insanlara emek verdiğini…
Ahların olacak senin de
Yani iç çekişlerin, pişmanlıkların.
Ben sana insanların gerçek yüzünü gösteremedim.
Ben sadece -ben-i gösterdim.
-Ben-i öğrettim.
Sen her vardığın kapıyı ben sandın.
Çok yanıldın.
İyi niyetini suistimal etmezler sandın.
Simdi yolum yolundur,  ben artık farklı bir sapaktayım.
Hak ettiğim yerdeyim.
Sen layığını ararken çıkmaz sokaklarda kaybolma sakın!
Harcarlar.                        

Simdi her ınsan birdir senin icin.
Onların ıcınde onlar gibi olmaya devam et.
Kırıntılarla yetinip soytarılarla şekillere girmeye.
Umarım bir gun kalbinin kötülüğünü silip perdesini indirirsin.
Gerçekler gerçek insanlara yakışır.

YazarHATUN

11 Nisan 2017 Salı

Aşk mı?

09.

Ben mi? Yüceleştiğim biricik gece bu...
Değiştim diyen gökyüzünün, denizin, insanların ıssız batışlarını gördüm.
Haktan hukuktan bahseden insanların;
hakkı hukuku bilmeden kendi menfaatleri için
Ruhlarını, yaşanmışlıklarını, sattıkları geceye,
sizde buyurun hoş geldiniz!
Ben mi? gereksiz öz güvene ihtiyaç duymayan,
Ego yapmayan insan bu gece büyüklendim.
Beni tanıyan insanlara önce nasıl sevildiğini öğretmişim,
Defalarca tecrübe ettim
İşte bu yüzden büyüklendim.
Ne güzel şeyler bırakmışım kötü kalplerinizde
Bir insanla anlaşamamak onu kötü yapmaz yanlış olmasın
Derinliğinden gelen bir şeydir.
Konuşmasından anlarsın; çaresizliğinde seçtiği yola bakarsın.
Ağzından çıkan cümleler ele verir yakayı.
Derinliği olmayan insanda derin'i ne ararsın.

İnsan hak ettiği devirde hak ettiğini yaşarmış.
Herkes layığıyla eşleşince anladım
Bir kadının sevişlerini de anlarsınız;
Zamanla nefretiyle mutlu olup yaşayışlarını da.
Bazıları kadınlara ilaç gelir;
Kadın kötüyken yapışır. iyi olunca atıp kaçar.
Bazıları su gibi gelir;
Kadın sevdiğine dört elle sımsıkı sarılır.
Ben mi? İmgelerin kraliçesi biricik Yazar HATUN
Herkes kendince yer bulur, benden habersiz krallığımda.
Kapının önünü krallık içi bilen soytarılarda vardır
Kendini önemli sanıp; kapıdan gelene geçene laf sallarlar.

Aşk nedir biliyor musunuz?
Ansızın gelir öncesi ve sonrası fark etmez.
Onu bambaşka bir boyutta yaşarsın
Beraberinde gelenlerle ise
Kurduğun hayalleri, farklı suretlerde devamlılığını sağlarsın.
Birbirlerini tamamlaması için çalışırsın.
Yaşayanları gördüm.
Uykularını bölmek istedim ama uyanmadılar.
Boşluktan sarışları gördüm
Son çare bilip tutunuşları
Yarasına bez yapanları gördüm Aşk'ı
Aşkı siz çok yanlış anlamışsınız
Derinliği olmayan bomboş insanlar aşkı nasıl yaşar?
Masumiyeti çiğdeniz mi sevişmelerde?
Kaç bedeni birbirine çarptınız, makul bir sonuç çıktı mı sayılarınızda?
Ruhsuz kadeh kaldırışlarda peki...
Rakının beyazı temizlemez artık sizleri
Ağzınıza yakışmaz bir kere...
İnanın o kadar kirlisiniz ki
Girdiğiniz deniz kirlenir.
Gökyüzü utanır da suretinize bir damla yağmur yağdırmaz...


Bazı kadınları büyütür aşk
Bazı erkekleri adam eder
Bazı erkekleri de...
Her neyse.
...
Milletin ağzına laçka olanı bıraktım kenara
Hatalarınızla yalpanışlarınızda görmek sizleri
Ben insanım insan!
Hayat, doğrultmazsan kendini daha çok çökertir seni
Çamurdan lağıma düşersin.
İnsanlar gittiklerinde izler bırakırlarmış
Bıraktığım beyaz izlerin üstü kir pas içinde
Bir parmak kir tutmuş kalbinin üstü
Beyninin dışı
Herkes kendini bir halt sanar olmuş
Büyümek mi? Kendini tanımayan insan büyümezmiş.
Neyi neden yaptığını bilmeli insan.
İçim o kadar huzurlu şimdi
O kadar hür ki kalbim...
O kadar şanslıymışım ki ben
Bir dansın hürriyetine kapıldım.

Bazı hatalar vardır, ben yapmadım.
Ben doğru olanı yaptım şartların gerekliliğini yaptım
İtenlerin, itildiğini gördüm
Kıymet bilmeyenlerin, acı çektiğini
Üzüldüklerime acıyorum şimdi.
Sonsuz huzur nedir biliyor musun?
Aşkın en güzelini tatmış olmak.
Önünde bembeyaz bir sayfanın olması
Seni kurtarması için birilerine itibar etmemek.
Seni seven, seninle beraber, senin yolunda yürüyor olur şüphesiz
Hayallerimi gerçekleştirecek güce sahibim.
Ben bir aşkın fotoğrafta nasıl resmedildiğini de gördüm
Milyon tane fotoğrafım var benim kime göstersem parmakla gösterdiği
Ancak kalbi güzel olanlar görür güzelliği
Aşkı hileyle hurdayla yaşamayanlar bilir
Herkesi ben mi sandınız
Feleğin çemberinden milyon kere geçirirler sizi ruhunuz duymaz
Sizin gibiler soytarıları hak eder.

YazarHATUN

4 Nisan 2017 Salı

Ayva

Planlı yazabilen bir insan değilim ben
Perilerim ansızın gelir.
Bana her şey aniden gelir,
Her şeye ani karar verip, ani işleme koyarım.
Arada otokontrol devreye girerse paçayı kurtardım sayılır,
Yoksa af edersiniz ayvayı yerim.
Olmayacak şeyler yapabilirim, aniden her şeyi söyleyebilirim.
Emek emek işlediğimi bir anda çöpe atabilirim.
Kapıları çarpıp vazgeçmişliğim çoktur.
Ancak önce inat eder üstüne giderim.
Çekiştiririm sağından solundan
tersini düz eder kendime uygun bir şekle getiririm.
Hayatta kalben istenilen her şey çabalamaya değer
Sevdiğim ve istediğim her şey için çabalarım.
Dört elle sarılmam ben öyle kol kanat gere gere sarılırım
Kokum isteklerime sinmeli,
Benliğim kabul etmeli onu.
Bugüne kadar kalben isteyip de, alamadığım hiç bir şey olmadı
Gerçekten kalbimi ortaya sürmem gerek.
Bazen kendime en yakın olduğum zamanlar,
Benliğimle konuştuğum zamanlardır.
Üstünde durduğum konuya karşı bakış açımı sorgularım.
Gerçekten istiyor muyum?
Neden istiyorum?
İstekler amaçların birer araçlarıdır.
Küçükken bilinçsizce ister insan,
Farketmez, hayaller kurar.
Önceden her yatağa yattığımda hayaller kurardım çeşit çeşit renk renk
Bütün sevdiklerimle koca bir evde yaşadığımı hayal ederdim.
Hep mutlu olduğumuzu, dans ettiğimi, bolca yüzdüğümü... çocukluk işte.
Sonra insanları tanıdıkça, evimde hayal ettiklerimi dışarda tanımaz oldum.
Hayaller yaşla birlikte büyür ve değişir
Ufak bir parçasını yaşadım
Bakıyorsun hayaller gerçekleşse de
Devamlılığı olmayınca vazgeçiyorsun zamanla.
Şimdi yatar yatmaz uyur oldum, nadirdir artık kurduğum hayaller.
Artık gerçeklere bakıyorum
Sözlere kanmıyorum, gördüğümü yaşıyorum.
İnsanın niyetini davranışları gösterir.
Seven gelir, seven sabreder, seven çabalar.
Gidenler korkaklardır, gidenler sevmeyenlerdir
Gidenler hayallerine kol kanat geremeyenlerdir.
Önceden dizlerimiz kanasa öpülünce geçecek sandığımız yaralarımız,
Bu düşüncenin meydana gelmesine sebebiyet veren masumiyet,
Hayatın getirdikleriyle kayboluyor zamanla...
Dizlerimizin yaraları geçeli çok oldu
Aksine en çok kalbim yara aldı benim
Yanaklarımda çizikler, ellerimde bıçak kesikleri
Dudağımın kanı durmaz,
Boynumdaki parmak,
Kollarımda kalın sicim izleri
Ve sırtımda hançer...
Hepsi birer geçmiş
Ne dikiş tutar, ne su paklar.
Ne de izi geçer dokunulmuş hayatımdan.


Demem o ki;
İnsan sadece inancı olduğuna çabalar.
Yıkıyorlarsa başkaları bütün umutları, bütün şevki,
Koca aşkı, emsalsiz sevgiyi;
Geriye kalan koca bir harabe
Ve sönmüş muma benzeyen hayaller...

YazarHATUN



Piremses :)

İlişkiler karmaşık döngüler, benzer şemalar ve görünmez terazisi bulunan derin yapılardır. Değişen toplum koşulları, ahlak ve etik değerlerl...