Susarsınız çünkü sessizliğinizin büyüklüğünü ölçmek isterseniz,
susarsınız çünkü sessizliğinize koşup gelenleri görmek ister gözleriniz...
Susuş, şimdi dopdolu bir bedende kısık bir isyan
susuşlar ki hiç dile dökülmeyenleri bağıra çağıra anlatmaktır...
sürekli kağıtlara bir şeyler yazıp çizerken görüyorum kendimi
anlatıyorum başkalarına kağıtlarla kendimi
bazen tasvir ediyorum yüzümü
gösteriyorum hislerimi yüzümde, gözlerimde;
bazen öyle bir susuş ki hislerimde,
bir kelime yazıyor ellerim tek bir kağıda
bir kelime ki her şeyim oluyor yoklukta...
Yoruldum dile döktüklerimin ağırlığında ezilmekten
Payidar kalacağını sandıklarımın,
Akıp gidişini hissediyorum kalbimden
İşte sırf bu yüzden yalnızlığın parlak yüzünü tercih ediyorum...
Hayatta yalnız, hayallerde yalnızlık, kalabalıklarda yalnız
işte bu yüzden iki yüzüm var.
Dilimin durmadığı hiç susmadığı herkesin bildiğini anlatıp döken;
Öyle biri var ki içimde kimsenin bilmediğini, hissettmediğini, yaşamadığını;
Bilen, hisseden ve gören...
Bir duvar ki kalın,
Bir duvar ki belli belirsiz,
Bazıları ha var ha yok...