24 Mart 2012 Cumartesi

susmak

Güçsüzlere yakışırdı çoğu kez susmak, bazen de söyleyecekleri çok olan susardı yorgun düşmemek için cümlelere... ben ne tam olarak anlatabildim kendimi ne de tam olarak susabildim ama söyleyecek çok cümlem var hala... ama sen hep susuyorsun çünkü güçsüzsün söylenecek cümlelerini silip geçmişsin. ama hala konuşmamı bekliyorsun yorumsuz, cevapsız, sadece susarak, her duyduğunu anında silip geçerek... sende var olmaktan ya da aniden yok olmaktan çok yoruldum yordu beni susuşların yordu görünüp kaybolmaların... sende hiçbir zaman var olmadım hiçbir zaman var olduğumu kendine ispat edemedin... sen bende hep oldun ama artık yoksun.

Melis Şahin

12 Mart 2012 Pazartesi

Gerçekleri goreceğimizi bildiğimiz için mi uykuya yatarız hep. Çekeriz ortülerimizi, yorganlarımızı üstümüze aman bize dokunmasınlar, kendi küçüçük dünyamızda aslını goremediğimiz yalancı gerçeklerle, yalancı insanlarla, sahte mutluluklarımız arasında gozlerimiz kapalı yasayalım bunu mu istemiştik en başta? Dürüst olmak.. herkesten çok kendimize dürüst olmak, dürüst kalmak için soz vermemişmiydik? Nerde sıkı sıkıya (!) bağlı olduğumuz sozlerimiz... uctular mı birer birer havaya... gerçeklerden kaçmak istesekte, her zaman peşimizden geleceklerini soylemediler mi bize? Korkuyorduk geriye bakmaya. Çünkü geriye dondüğümüzde yüzümüzü, gerçeklerin gorüntülerle, sozlerle, cümlelerle bariz ortada olduğunu bir kez daha gorecektik. hepsi bize bakıyor, bizden tepki bekliyordu ama biz sustuk. Kaybetmekten korktuk ama herhalukarda kaybettik...

Melis ŞAHİN

6 Mart 2012 Salı

şimdi içimdeki bütün duygularım birer birer olüyor feryat ediyorlar... gozyaşlarım karışıyor karanlığa sizin uğrunuza... darmadağın ediyorsunuz beni... sadece siz. herbir damlası sizlere ayrı ayrı.. kim bilebilir ki sizleri aranıza kayboluyorum şimdi... feryat havada. sınırda. uclarda, ben sonsuzda... sonsuzluğunuzda... okuduğunuzda anlarsınız belki, biriniz kulağıma çalınan bütün ibranice ezgilerin bana getirdiği geçmiş'İM... biriniz de sonlu sonsuzluğunda kaybolduğum gelecek'İM. size armağan bu yaşlar...  Adio Querida...

Melis ŞAHİN

4 Mart 2012 Pazar

utandı.

şimdi ellerimden dokülen cümleleri okuyorum. bakıyorum beni anlatmaya başlamışlar. beni harman yapmıslar kelimelerine. bakıyorum kendimden parçalar. içimi anlatıyor hepsi. insanlıktan soğmuşum. yakışmamıs bana bu taktığım tavır. soğutmuslar ama ben yapmadım ki. birden sustu kelimeler. artık bir yabancıyı anlatıyorlardı. benim tanıdığım hemde çok iyi tanıdığım bir yabancıyı. seni. bu sefer ben sustum, ben yazamadım. sana yakışan bir cümle bile bulamadım. ne demeliydim sana. utandı utanmaz.

Melis Şahin

suskun.

Sevmek engelli bir şey olabilir bazen, bazen de geçmiş... Bazen de soru işaretleri engel olur cümlelere, dile getirmek istediklerimize. Bazen en büyük cevaptır susmak. Bazen yorgunluk belirtisi olur tükenmiş kelimelere... Sadece keskin bir susuş. Sonra herşeye kaldığımız yerden devam.
Şu sıralar suskunum. Çünkü yorgunum cümleler kurmaya kelimelerim yetmez oldu. Çok yorgunum. Uyumak istiyorum.


Melis ŞAHİN

Piremses :)

İlişkiler karmaşık döngüler, benzer şemalar ve görünmez terazisi bulunan derin yapılardır. Değişen toplum koşulları, ahlak ve etik değerlerl...