30 Ocak 2016 Cumartesi

.......


30.01.2016

Aşk nedir biliyor musunuz? Tek kelime mantıksızlıktır. Mantığın ötesine gecen bir mıknatıstır. Benliğini vermektir. -Her daim az sevilmek- Ne yazık ki buda benim kaderim. İçine mantık katılarak sevilmek. Kendilerince yüzümü, fiziğimi sevdikleri için sevilmek, bir kaç huyumu sevdikleri için sevilmek yada onlara verdiğim sevginin, aşkın büyüklüğünü sevmek... Ben neredeyim? Bu gece bunu sorguluyorum. Ne zaman haddizce, hudutsuzca, deli gibi sevileceğim? Kim mantıksızca,  sadece kalbini kata kata; kendini vererek, hissederek nirvana da bulacak kendini? Kaybediyorum bunu fark ettim. Sevdikçe kaybedeceğim, uğraştıkça ve değer verdikçe...
Ne anlamı var ki bu devirde kalbini bir yola koymanın değil mi? Kim senin için savaşabilecek kadar yürekli ki... Kim sabırlı, hem mutluluğa hem mutsuzluğa hazır... Kilometrelerce uzakta seninle uyanacak, seninle uyuyacak birisi var mı şu kara parçası üzerinde? Tek kelime "YOK". Her seferinde aynı şeyi gördüm deli seversin bazen dengesizliğe vurur. "Tut" dersin... "Tut beni. Gitmek istersem tut, susmak istersem izin verme. Susarsam kaybolurum benliğimde." Ne önemi var ki...  Elini sımsıkı tutan, seni seven, seni iyiki'si yapan biri bile bırakıp gidebilir. Hani derler ya "Bir erkek, bir kadın için ağlıyorsa kimse o kadını öyle sevmeyecektir." Emin misiniz? Nerede o gözyaşı dökenler, nerede deli gibi ağladıklarımız? Bir kere sarılmak için öldüklerimiz nerede şimdi? Çok sevenin bahanesi olmazmış. Beni bahanelere boğdukları zaman tekrar tekrar anladım. İçindeki dipsiz kuyuda ben boğuluyorum bu gece. Senin için yola koyulduğumda sırtımı sana yaslayacağımı, gözlerimden akan her bir damlayı sileceğini ya da bu denli tutkuyla öpebileceğini bilmiyordum. Gördüklerimle mantıksızlığımın arttığını, duygularıma boğulduğumu hatta battığımı hissettim, seve seve...  Mektubunu kaçıncı okuyuşum bilmiyorum bile... "Biz yeter ki isteyelim başaramayacağımız engel yok" diyen... Bu sınavda  kaldık sanırım. Hani -bana bir kalp yakın, bir beden kadar içimde-ydin. Peki neredesin? Kalbimin çıkmaz sokaklarında bedenimin kuytu köşelerindeyim. Söyle, gel desem gelir misin? Peki "Çok" sev desem gerçekten sever misin?

Yazar Hatun

24 Ocak 2016 Pazar

An'ı

18/01/2016

İnanmazdım önceden
Önemli olan bir An'a bile
Güzel bir An'ı sığdırabilmekmiş.
Sokaklarda gecenin bir yarısı şarkılar söylemek, dinlemekmiş.
Aşk;
An'ılarını en sevdiğinle paylaşmakmış...
Geçmişteki anılarına o en sevdiğini katmak isteyip,
Geçip giden zamana hayıflanmakmış sessizce...
En güzel keşke'lerin dolanmasıymış dile...
Bütün güzelliklerini tek bir insana bahşetmek istemekmiş
Ve büyüklükmüş Aşk;
Koca bir hatayı minik bir zerreye çevirip,
Yanaklardan süzülen damlaları silmekmiş,
Güzel Yüreklilikle :)
Kavganın ortasında seni susturan sıcak bir öpüşmeymiş,
Aşk... Her daim -iyi ki varsın- dercesine...
Devrim...
Bıçak gibi kesip atmakmış,
Kötü olan, acı veren herkesi, her şeyi...
Masumiyetmiş,
Elinden geldiğince masum olmakmış Aşk işte...
Sessizce, fütursuzca sevmek, delice sevmekmiş...
Her gün şükür etmekmiş varlığına...
Aşk bu kadar güzel işte...
Sevdiğine kıyamamak...

Yazar Hatun

Son'lar

Son'lar; bitişler, başlangıçlar...
Gidişler bazense terk edilişler,
Hepsi insanoğlu için.
İsteyene tecrübe,
İsteyene sınav,
İsteyene dayak mahiyetinde.
Nasıl görmek istersen senin ellerinde.
Bir daha görecek olduğunu bilmek,
Onu son yapmaz mı sanıyorsun?
Uzun ya da kısa her el bırakış,
Geri çekiliş belki de dönüp gidiş,
Birer sondur kendi nezdinde
Sonlar nedir biliyor musun?
Susuştur.
Kaçıştır.
Soğumaktır belki inceden.
Çünkü Son böyle ister
Sevmemen gerekir.
Çok seversen,
Acıtır canını Son'lar.
Ağlarsın gizlice bazen de hıçkıra hıçkıra,
Acımasızdır Son'lar.
Canı isterse başlangıçlar yaratır, bencilce.
Tekrardan sev ister belki de daha çok sev ister.
Daha çok bağlar her -Son'un Başlangıcı-, gizlice,
Bağlar ruhunu bağlar bedenini, sinsice.
Vurur zincirlere, sertçe.
En Son'da ne yapar bu acımasız Son'lar bilir misin?
Onu saran kollarını,
Deli gibi seven kalbini,
Ona ait olan her şeyini söke söke...
Kanata kanata... çeker alır senden.
Seve seve yaşadığın lanet olasıca bir şehirden...

Yazar Hatun

17 Ocak 2016 Pazar

?????

içimde oluşan soru işaretlerimin,
biriktiğini hissediyorum, sinsice.
sorguladıklarımın en başında masumiyet...
bakıyorum kendime
ne kadar masumum şimdi,
kalmış mı tek zerre masumiyetimden?
bakıyorum etrafıma
masumiyetine sığınmak için çabaladıklarım...
bulduğum kadar temizler mi,
yoksa onların içleride benimki gibi pis kuyu mu?
karanlık, sessiz, dipsiz...
dışardan gördükleriyse hırçın deniz
bir ben bilirim içimi...
boğmak istememek mi bende ki
yoksa arınmak için heves mi?
kalbim kaybolup giderken bir ruhta
ya ben boğulursam onda
bilmediğim gerçekler
şu yağan yağmur gibi çarparsa yüzüme
sert, vurdum duymaz...


Yazar Hatun



16 Ocak 2016 Cumartesi

Nedir?

Herkes derin seviyor sanmayın.
Herkes herkesin teninin o nadide kokusunda kaybolmuyor.
Yalanlarla dolu ilişkiler görmekten çok sıkıldım.
Kime sorsan deli seviyor !
Kime sorsan herkes köpek gibi aşık !
Hadi be git oradan !!!
Aşk nedir ?
Dipsiz kuyu,
Uçsuz bucaksız hürriyet...
Belki de ayaklarına geçirilmiş prangalarla,
Zevkle ölmeye yemin etmiş,
Karanlık bir ömür...
Becerebilirsen pembe panjurlu bir ev...
Ne biliyor musun aşk?
Benim dna'ma işlemiş büyük devrim.
Görebilir misin gözlerimden?
Anlar mısın söylesem?
Sevmek kolay değil !
Aşk desen bir nimet,
Öyle uğramaz kimseye.
Peki aşk nedir sana göre?
Anlat kendini dök bana içini.
Dinlerim seni...
Sabahlarımı veririm sana,
hatta bol yıldızlı gecelerimi...

Yazar Hatun


11 Ocak 2016 Pazartesi

Ben'im

Doğru düzgün hiç biriniz -Aşk- değil, 
Ruhunuzu tatmin edecek insanlar arıyorsunuz.
Belki de bedeninizi...
Yaşadıklarınız sadece hırsa binen egonuzdan ibaret. 
Aşk o kadar kıymetli bir yerde ki bende... 
Koydum o'nu dört duvara, 
Koydum altın kafese,
Koydum cam fanusa,
Kimse dokunamasın, yaklaşamasın... 
Bakamasın hatta duyamasın diye... 
"Seni bir kafese kapatıp sadece ben seyretmek istiyorum."
Demekti belki Aşk...
İçten içe derin bir sahipleniş
Ufak bir biat ediş
Bir insan sadece bana aşık olmamalı, 
Benim yasadığım aşk'a da aşık olmalı. 
Bu yüzden anlatmıyorum hislerimi kimseye. 
Benim olsun diye, aşk bende kalsın diye... 
Bazen hudutsuzca bazen haddizce severim. 
Öyle deli severim ki bazen barbar olurum. 
Eee Nietzsche ne demiş 
"İntikamda ve aşkta kadın, erkekten daha barbardır." diye...


Yazar Hatun

10 Ocak 2016 Pazar

Mavi Telaş

Parmaklardan dökülen yazılar vardır,
Mürekkebe, bazen de kana bulanmış...
Bir de göz yaşlarının sildikleri vardır,
Yırtarak, hırpalayarak kalın defterlerden koparılan...
Ve en önemlisi;
Azalan ömrümüz var, koparılan her yaprakla...
Sevmek;
En yüce duygu,
Bazen ise minik bir zerre.
Uçan bir kuşu sevmek, huzur dolu mavilikte...
Sevmek belki de hırçın bir denizi...
Hayat mavi telaştan ibaretti,
Bugün son günü şimdi...
Mavi Telaş;
Dağılan saçlarıma karışan rüzgar,
Tenime dokunan bir beyaz tüy,
Ruhumdan akıp giden bir masumiyet şimdi...

Yazar Hatun


8 Ocak 2016 Cuma

Murat'a Cevap :)

Hızlıca başlanmış ama başlangıcında bile emekler özveriler yatan ilişkimden kazandığım bir dostun
(Bence tam dost edinilesi. İyi laf sokuyor. :) ), yazdığı bir yazıya cevaben kaleme alınmış yazımın
başını okuyorsunuz(sevgilimin anlayışına sığınarak yazıyorum bunu -iyi ki varsın güzel insan- ). Dün akşam masada geçen ve devamını getirirsek şahsen benim zarara düşeceğim bir konunun üzerine
yazılmış bir yazıydı onunki ve devamı ben getirmek istiyorum.
Konumuz ise mükemmel ilişki var mı?
Mükemmel ilişki tanımı, "aşk nedir?" sorusunun cevabı gibi subjektifdir.
Ey dost demişsin ki "mükemmel ilişki ilkleri yaşamak, fark yaratmak, samimi olmak ve kesinlikle cesur olmak."
Buradan ilk bakıldığından güzel görünüyor.
Peki mükemmel ilişki ilk olmaksa, o mükemmel aşık nerede? diye sormazlar mı...
Mükemmel aşık çok sevendir. Paylaşamayandır. Senin çay içişinden, kalem tutuşuna kadar
aşık olandır.
İlk mi? ben o kadar çok ilkler yaşadım ve yaşattım ki...
Zamanında mükemmel bulduğum birine. Bakıyorum mükemmel miydi?
Kendi çapınca ve anılara bakılınca, evet. Ama son yaşattıklarına bakıyorum,
mükemmel olsaydı ya da bizi mükemmel bulsaydı kıyabilir miydi; bana, bize? Bence hayır.
Zaten önemli olan daha mükemmeli yaratmak değil midir? Daha iyisini yaşamak...
Mükemmel ilişki her daim mutlu ilişki demek değildir.  Bu konuda katılıyorum sana.
Mükemmel ilişki yaşanılan her bir anı kıymetli kılmaktır.
Gülen bir yüzde, içilen bir kahvede, atılan bir kahkahada ya da hiddetle yükselen bir seste belki de istemeden kırılan bir kalpte...
Ondan gelen her şeyi kabul etmektir, şükürle.
Onu kalbini hor kullanmamaktır. Kıymet bilmektir.
Düşün senin 'Mükemmel' kavramın nedir?
Huyumdur, unutulmaz olmayı severim.
Unutulmayacak şeyler yaşamayı, yaşatmayı...
Mükemmel olmak, silinmez olmaktır.
Merak etme yaşattığın ilkler ile zaten unutulmaz ve mükemmelsin.
Sakın üzülme sen daha daha daha iyisini hak edensin.
Mükemmel ilişkiyi bugüne kadar bir kere yaşamış olabilirsin.
Umudun kırılmış olabilir.
Gücün olmayabilir.
Ancak belki son bir kez, ikincisi(mükemmel ilişki) için çabalayabilirsin.
Kalbin çarpmaya başlarsa, mantık arama.
Koş peşinden.
Belki fark ettiğin temiz bir kalp olacak.
Her şeyin en iyisini hak eden samimi bir kalp...
"Biz"de gördüğün cesaret şimdi,
Neden sende de olmasın ki???


4 Ocak 2016 Pazartesi

Hoş Geldin

Yolunu kaybetmiş kendini bilmezin birini düşün;
Hırçın, asi...
Karanlık bir perde var önceleri etrafında
Gözü görmez hiç bir şeyi;
Kininden, nefretinden, acısından başka.
Bir meraklı el uzanır karanlık perdeden içeri,
O bir'i öyle biri ki karanlıkla örtünmüş çaresizi
Çıkarır sisli ruhundan,
Kurtarır lanetten...
İşte öyle bir yerdeyim ki
Araf'ta değilim, cennetteyim şimdi
Sen benim cennet'im...
Çok uzun derin bir uykudaydım,
Bir an sonsuz sandım.
Gördüğüm kabuslar geçmeyecek sandım,
Sonra uyandım.
Farkında değildin, önce yüreğime dokundun.
Yüzümdeki gülümsenin sebebi oldun.
Sonra tenime dokundun.
Tuttuğun elim değildi,
Öptüğün dudaklarım değildi,
Hepsi kalbimdi...
Sen elime değdin.
Yandı kalbim...
Öptün.
Sen öptükçe büyüdü ruhum, sessizce...
Şimdi huzurlu uykularım sebebi,
Geleceğime umut oldun...
Nerelerdeydin?
Neden bu kadar beklettin?
İyi ki geldin...
Hoş Geldin :)

Yazar Hatun

Piremses :)

İlişkiler karmaşık döngüler, benzer şemalar ve görünmez terazisi bulunan derin yapılardır. Değişen toplum koşulları, ahlak ve etik değerlerl...