3 Nisan 2015 Cuma

Kuş olmak...

Kuş olmak istiyorum bazen.
Hiç bir insana hiç bir ağaca ait olmadan Hür'ce uçabilmek.
Belki gözyüzü tutmalı kanadımdan sıkmadan, kapkaranlık olduğunda kaçmalıyım ondan...
Bugün bunu öğrendim aslında. Kimse kimseye ait değildir, olamazmış...
Sevmek anlık aşk anlık... kalmamış eskiler...
Eğer çabuk vazgeçiliyorsa senden eğreti tutmalısın. Bırakmamaya direnerek bir yanda çokça ilişik... Direncin kaldığında salmalısın ya da kaçmalısın...
Etrafında cıvıldadığın, elinin tersiyle itiyorsa, uçmalısın, kalma... durma... Uç uçabildiğin kadar. Karanlıkta terk etsende senin de bir gökyüzün var.

Melis ŞAHİN

29 Mart 2015 Pazar

Sonlar

Uzun zamandır yazmıyordum. Meziyetlerime daha sıkı sarılmam gerektiğini fark ettim. Biri çocukluğumdan beri dans diğeri ise ellerimden akan yazılarım.  İlham kaynağım geri dönünce aşk namına dökecek cümlelerim havaya uçtu sanki... Ama şunu fark ettim insan sevdiklerinin yokluğunu düşünüp o an kendine çektirdiği acı ile milyonlarca kelime sıralayabilir.
Yok olmak. yokluk... Bazen şu koskocaman dünyada minik hatta misminik işe yaramaz bir insan gibi görüyorum kendimi. Bazen dünyayı fethetmiş koskoca bir kadın gibi hissediyorum kendimi yüceleşiyorum sanki. Sonra şu hiçliğime dönüp sevdiklerime sığınıyorum. Bırakıyorum onlara kalbimi. Sonra geçip onlarsızlığı düşünüyorum. Uçurumun kenarına itiyor düşünceler gözlerimi kapadığımda boşluğa düşüyorum. Seçilmiş yalnızlık, soyludur. Ama itilmiş bir yalnızlık... Tarifsiz. Onlarsızlık sevgisizlik demek, güçsüzlük demek, sonucu hayata karşı yenik düşmek demek... Güçlü olamam. Kendimi biliyorum.
Kimse hazır değildir sonlara...

 Melis ŞAHİN
 

3 Mart 2015 Salı

Tek olmak.

Bu gece yalnız hissediyorum kendimi uzun bir zamandan sonra yine aynı his.
insanlar üzerinden mutlu olmamayı bu gece bir kez daha öğrendim ve son öğrenişim olacak eminim.
mutluluk bir kuşun kanadında olmalı artık, tuttuğun kalemde, yazdığın tek cümlede, belki de aynaya baktığında gördüğün surette var olduğun ve nefes aldığın her dakika her saniye için şükretmelisin Allah'a böyle mutlu olmak her daim mutlu olmaktır belki de...
İnsanların ne kadar bencil ve düşüncesiz olduklarını hepimiz düşünmüşüzdür. Bende eminim birileri için bu kefede olabilirim. Gocunmuyorum dertlenmiyorum. Önemli olan değer verdiğim insanların beni bu kefeye koymaması. Etrafımdaki insanlar beni sadece kötü olduklarında, yanında olmamı istediklerinde başka zaman beni hatırlamadıklarını bile bile hep var oldum yanlarında. Kardeş gibi arkadaş gibi dost gibi sırdaş gibi... O insanlar yeri geldi incitti, yeri geldi gitti, yeri geldi kötü anlarına denk geldim. Ama hep kalmaya çalıştım onlarla. Değer vermek böyle birşey işte. Sonra benim dertli anlarım oldu kimse olmadı yanımda herkesin işi vardı.  Kötü anlarım oldu sinirlendiğim zamanlar seni çekemem dediler. Ya işleri vardı ya başka bahaneleri. Ya da sadece gülmeyi, mutlu olmayı seviyorlardı. Benle zaman kaybedemezlerdi. Bu gece anladım Yalnız olmak çok güzel, aradıklarında açmamak, keyifsiz olduğun anlarda bile tek kalıp mutluluğunu kendin yaratmak güzel. Kendine dost mu arıyorsun dağ, taş, toprak yoldaş sana.  Tek doğduk Tek öleceğiz unutma.

Melis ŞAHİN

15 Şubat 2015 Pazar

Feminist olacağım !

Nefret ediyorum siz erkeklerden feminen tarafımın daha baskın olduğunu hissediyorum. Lafta o kadar özgüveniniz yüksek olduğunu söyler hareketlerinizle salak salak şekillere girer öyle güzel rezil edersiniz ki kendinizi. Sizden şuan, şu dakika, şu salise nefret ediyorum. Yemin ederim ki ediyorum. Siz bir işe yaramaya gelmemişsiniz bu dünyaya siz sadece egonuzu kabartmak için kadını ezmeye gelmişsiniz. Ne boka yarıyor çoğunuz hiç birşey. Dert, tasa, stres, nefret, hakaret, dayak, baskı ne boka yarıyorsunuz ya başka? Ya kadına bakar zevke gelirsiniz, ya taciz edersiniz, ya tecavüz etmek için fırsat kollarsınız. Bazılarınız ise olmayan beyninizle övünürsünüz. Biz sizden daha başarılıyız, bak bak hiç doğru düzgün bilim kadını var mı, tarihe imza atmış kadın var mı? Biz sizden üstünüz dersiniz hatta dini de araya sokar siz bizim kaburgalarımızdan yaratıldınız dersiniz. Evet öyle. Ama koruyasınız diye a salaklar sikip öldürüp bırakasanız diye değil, seveniz diye ezesiniz diye değil... Evet sizin kadar pofpoflanmadık. Yeri geldi sizin kadar imkanımız olmadı, yeri geldi annelerimizin zamanında öğrendiğini öğrendik sizin o dört dörtlük ev kadınlarınız olmak için ama şuan bir çoğumuz elimiz ekmek tutsun diye sizinle omuz omuza savaşıyoruz çabalıyoruz bu hayatta. Aynı okullarda okuyoruz, aynı sıralarda oturuyoruz, aynı mekanlara giriyoruz bu hak mı... Siz lafta namus bekçileri yapan erkekler sizin yok mu ananız bacınız karınız hiç mi utanmıyorsunuz yan gözle bir kıza bir kadına dönüp bakmaya ya o bakılan kız sizin evladınız ise ya da o kadın sizin karınız ise nasıl midesizlik bu nasıl uckuruna düşmüşlük birinin kızına karısına dokunabiliyorsunuz... peki sen "baba" sıfatını yüklenmiş adam boşandığın eşini, çocuklarının deli divane anne anne diye etrafında döndükleri kadını nasıl vurup çocuklarını kendine düşman edebiliyorsun bre vicdansız bu çoçuklar sen olmasan da olur da anasız vatansızlar... 13 yasındaki kızın kendi isteği ile tecavüze uğradığı yargısına ulaşmış bir ülkede, ulaşım araçlarında tek kalmaktan korkarak, bir dokunacak mı kaygısı ile temkinli yürüyerek üstümüzde her türlü kesici delici gaz şu bu taşıyarak yaşamak ne kadar zor bir bilseniz...

Melis ŞAHİN

14 Şubat 2015 Cumartesi

Kadına Şiddete Dur De...

     Mersin'in Tarsus İlçesi’nde Çağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü 1. sınıfta okuyan Özgecan Aslan(20), 11 Şubat Çarşamba günü okuldan çıktıktan sonra bir alışveriş merkezinde arkadaşıyla gezdi, ardından evine dönmek üzere minibüse bindi. Nerden bilebilirdi katilleri ile aynı araca bineceğini... 
     Ben çok geçte olsa Özgecan'ın ağzından şunları söylüyorum. "Benim suçum neydi, hayatıma bu 3 şerefsiz tarafından son verilmeyi hakettim mi? Sadece arkadaşım ile gezdim ve akşama doğru evime dönmek istedim. Suçum o arabaya binmek miydi? "  
     Ve diyorum ki bize ne giyeceğimizi öğretmeye kalkmayın, oğullarınıza tecavüz etmemeyi öğretin çünkü sorun oğullarınızda ey kadınlar... hem cinslerinizi katleden oğullarınızın zihniyetindeki erkeklerde... Ataerkil diye övündüğünüz toplum bu mu? Erkek hegomanyası mı? Ne bir erkeğin korumasına ihtiyacımız var ne de ikinci sınıf insan muamelesi görme isteğimiz.
      Tecavüz insanlık suçudur, ey kendini dünyanın efendisi sayan erkekler... Hangi hakla siz bir kızın ırzını, hayatını elinden alabilirsiniz. Siz kimsiniz !!! Küçücük beyninizle önünüzdeki o et parçası ile dünyanın merkezine el attığınızı düşünen küçük beyinlilersiniz. Size insan demiyorum, diyemiyorum. Sizi hayvan sınıfına da koyamıyorum onlar bile sizden kat be kat haysiyetliler. Nefretimi tarif edemiyorum. Tabi bu ölümde Özgecan’ın suçu değil mi? Otobüste tek kalması, belki dar giyinmiştir o üç şerefsiz hayvan tahrik olmuştur değil mi? Simdi buda Özge’nin sucu... Hep böyledir erkek yapsa da yapmasa da hep kızdır suçlu olan hep kadındır suçlu olan sizlerle aynı havayı soluduğum için o kadar üzülüyorum. Siz ve sizin gibilerden nefret ediyorum... Dilerim Özge’nin ve daha nicesinin ailelerinin yaşadığı acının y kat be kat fazlasını yaşarsınız.
     Korkusuzca yaşamak istiyoruz bu ülkede… Ölüm, dayak, taciz, tecavüz olmadan… İnsanca…
Kadınlarımız sizin anneleriniz, ablalarınız, kardeşleriniz belki arkadaşlarınız. Yar diye bağrınızda bastıklarınız. Nasıl böyle suskun kalabiliyorsunuz, neden DUR diyemiyorsunuz!!!
Ama unutmuşum bu ülkede KADIN olmak SUÇtu değil mi?

Melis ŞAHİN


9 Şubat 2015 Pazartesi

Alkol :D

     Ben anlamıyorum zamane kızlarını şimdi içtiğimizi belli edince sosyal medyada büyümüş mü oluyoruz yoksa özgür kız mı? :) Yaş hiç mühim değil, hani gidersin arkadaşlarınla bir masa kurarsın hepiniz basına geçersiniz masanın anlarım ya da içkili bir mekânda fotoğrafın olur anlarım. İçtiğini çekip eklemek neyin nesidir.  AA bak ben lisede içmeye başladım... Ben söyleyim mi ben ilk 1. Sınıfta denedim bunu ilerleyen yıllarda aile içersinde, akrabalarım yanında yaşadım bu deneyimleri hatta abartıp şarabın içine kola ve fanta karıştırmışlığımız vardır kuzenlerle. Denemeyin tavsiye etmem :D Ev şarabını da ayrıca severim. Rakı içmişliğim vardır hatta 2 hafta önce rakı ve şalgam suyu denedim sevdim birbirlerini nötrlüyorlar ve hoş bir tad bırakıyor damakta. Ama ev rakısı daha ağır oluyor, yinede güzeldi. Diğerini tavsiye ederim kız arkadaşlarımıza. Şuan sizi tiye alıyorum :D                                                                     Bu yıl arkadaşlarımla toplanıp içmişliğimiz vardır uzun geceler, şarkı, muhabbet.  Ama nedense hiçbir şekilde bunu ekleme belli etme gereği duymadım. Belki instagramda etiketlenmiş fotoğraflarımda olabilir. Ya da içtiğimiz her neyse etiketleyen arkadaşlarım. Facebookta bile olsa etiket kabul etmiyorum. 
     Benim tercihim kahve fotoğrafı eklemek . Ancak Türk Kahvesi.  Türk kahvesi samimiyet demek.  Evet kahve yalnızlığa yakışır. Seni koyu telvesinin içine katar düşüncelere boğar,  ama iki kişi içersen yanına 40 yıl hatır katar, samimiyet katar, sussanız bile bir bakış katar. Sol yandan sol yana iletişim kurar. Toplulukta içersen yanına dedikodu katar, fal katar, kahkaha katar.

     Rakı özel insanlarla içilir alelade birileriyle değil . Kurarsın masayı geçersin başına yavaş yavaş…  aceleyi sevmez. Bir babayla, bir sevgiliyle, bir dostla içersin ama bir masada en az 2 kişi oturacak.
     Bira topluluk sever, hızı sever, arka arkaya sıralayanlara hayran kalmışımdır. Beraberinde lakırdı sever dozajı asarsan dansa geçebilirsin :D
     Şarap ise sadece sevgili ister yanında, rakıya ziyade aşk dozajını yüksek tutar belki yanına bir vals bilemedin tango ekleyeblirsin, yakışır J  Bazen edebiyatta yakışır.
     Viski ise hastaysan efendime söyleyim ısınmak istiyorsan bir bardağı yeter bence. Midenden kalbine ordan boğazına ordan da yüzüne yansıyan sıcağı fark edeceksin.
     Vodka yanına nasıl envayi cesit meyve suyu enerji içeceği falan istiyorsa,  mutlaka birde arkadaş istiyor ben hiç vodkayı tek alıp içen görmedim :D

Bunlar benim denediklerim. Az çok haberim  var ama amaç göstermekse tercihim Türk Kahvesi J

Melis ŞAHİN

Piremses :)

İlişkiler karmaşık döngüler, benzer şemalar ve görünmez terazisi bulunan derin yapılardır. Değişen toplum koşulları, ahlak ve etik değerlerl...