10 Ekim 2015 Cumartesi

ey kadın


Ey kadın Unutma, onu adam yerine koyan da sensin Hiç edende Onu kendine "nazım" yapanda sensin "süreyya"da Ve o verdiğin değerden ibarettir. 
Görmeli gözlerin...

Gerçekler hissedilmeyecek kadar acı, 
Bazen bazende gülüp geçilecek kadar sıradan

Bilmezler ki aslında çabaladığın her şeyi bir kalemde silebileceğini... 
Bilmezler bilmeyecekler..

Sensin ona aşkı veren ey kadın Sensin onu kendine can yapan Korkacak deli gibi korkacak Her bir zerreni yavaş yavaş kaybettiğini anlarken, deli gibi korkacak.
Düşün o an ki acısını...

Sen sadece mutluluğa yürüyen olacaksın.

O ise bir daha bir nazım, bir süreyya belki de bir turgut olamayacağını bilerek kahrolup gidecek.

Yazar Hatun

9 Ekim 2015 Cuma

kadınlar...

bütün kadınlar istisnasız muhtaçtır sevgiye
sevgisini hissetmediğimiz bütün insanlara zamanla sırt döneriz
bilhassa erkeklere
zor olsa da başarır kalbimiz
biz gerçekten güçlü varlıklarız.
kendi ayakları üzerinde, bir erkekten
daha iyi durabilen güzel varlıklar...
erkeklerin izlemekten, sevmekten, sevişmekten, aldatmaktan
geri kalmadığı ve bıkmadığı
kadar güzel varlıklarız
an gelir baş üstünde taşınırken
bazen buluveririz
değersizler mezarlığında kendimizi
erkeklerin benzer konulara verdiği
benzer reaksiyonlar aynı iken
biz verdiğimiz tepkilerle bile kendi içimizde
çok farklıyız.
bir kadın düşünün;
güzel, güçlü,
çalışan eli ekmek tutan
evini çekip çeviren
herkesin imrenerek baktığı bir kadın
erkeğe ihtiyacı olmayan belki de boşanmış
çoluk çoçuklu...
ne bilirsn bu kadının içini
sevgiye ne kadar aç olduğunu ne bilirsin
kendi ayakları üzerinde dimdik dururken
bir erkeğin limanında dinlenmek istemez mi
kendini koruyabilecek durumu gücü varken
bir erkeğin kanatlarının altında olmak istemez mi?
ister hemde ne ister
ama o kadının cesaretini kıranda
yine sizsiniz...
hayatına kattıkları onu kıra kıra büyüttüler işte...

Yazar Hatun

5 Ekim 2015 Pazartesi

adam

bir insan olacak hayatımda bir gün
ne zaman hissedeceğim onu biliyor musun?
denizi seyrederken sırtıma dokunan biri olacak o
diğer elinde ince bellilerde iki çay
gözlerine bakacağım
huzuru bulacağım orada
sonsuz güveni
aşkının bana verdiği sadakati...
yanıma oturacak usulca
yüzü yüzümü görmek için eğilecek usulca
gündüz vakti iki buçuk suları olacak saat
"biz çok işsisiz ya" deyip kıkırdayacağız
bu zamansızlığı severek
saatin iki buçuk olduğuna bakmayın mevsimlerden
ilk bahar olacak hani o arada soğuk yapanından
esecek hafiften rüzgar
elim ceketime gitmeden
ceketimi sırtıma usulca yerleştirip
beni kendine çekip sıkıca saran
bir adam olacak yanımda
hadi kalkalım deyip elimi tutup yürümeye başlayacağız
öyle böyle bir el değil ama o
en güven vereninden olacak onun ki...
deliler gibi koşmaya başlayacak
arada durup saracak belimi, öpecek yanaklarımdan
kokumu içine çeke çeke
sevdiğini öpüşünden anlayacağım o adamın
adam gibi adam olacak şüphesiz
"deli kadın" güzel sever de
erkek, "adam" olmaz mı hiç?

Yazar Hatun

4 Ekim 2015 Pazar

Birinden diğerine

"BİZ HER İNSANIN KADERİNİ, KENDİ ÇABASINA BAĞLIK KILDIK"
(İsra : 13)

Kader konusu çok hassas bir mevzu
Okuduğum kaynakların benim bireysel düşüncelerimi destekler olduğunu gördüm.
Bazı şeyler Allah'ın elindeyken
İzin verildiği ölçüde bazı şeylerin bizim elimizde olduğunu fark ettim, tekrardan.
Bu mutlu edici bir olay...
Hayatına kimle devam edeceğine,
Kimi seçeceğine özgün iraden ile karar vermek...
İnsanoğlu özgür iradesi kendi kaderini götürmekteydi...
Önümüze bir sürü konuda bir sürü seçenek sunulabilir
Seçtiğimiz, yaptığımız tercihler olacaktır...
İşte bu noktada kaderim neyse o olsun demek yanlış olacaktır.
En sonda kararını verdikten sonra,
"Hakkımda hayırlısı neyse o olsun" deyip Allah'ın yardımını isteyebilirsin.
Bunu güç veya destek olarak düşünebilirsin.
Kısa bir hikaye anlatacağım;
Hz Ömer zamanında Suriye Şam'a savaşa gidiyorlar,
Ancak Şam'da veba salgını var.
Ve Hz. Ömer ordularını geri çekiyor.
Orda ki bir adam soruyor "Allah'ın kaderinden mi kaçıyorsun?"
Hz. Ömer cevap veriyor. "Evet, Allah'ın bir kaderinden başka bir kaderine kaçıyorum."
Ne de güzel anlatmış değil mi?
Yani boş boş oturup beklemekle kaderini değiştiremezsin
Ayağına bazı şeyleri beklemek bencillikten başka bir şey değildir,
Aynı zamanda sana istediğini de vermez.
En iyisi yürekten istemek, dua etmek ve sabretmekten geçiyor.
Beni gören herkes giyim tarzımdan belki de dışa sergilediğim davranışlarımdan ötürü
Dinine bağlı olmayan hatta dinsiz damgası vurabiliyor.
Bu durum beni mutlu ediyor açıkçası
Neden mi? İnsanları şaşırtmayı seviyorum :)
Benim dinim, bir baş örtüsünde değildir,
dinin reklamını yapmakla da dindar olunmuyor.
Allah'a ya da kadere sığınıp tembellik yapmakla hiç olmuyor.
Ağzınızda olmasın dininiz, kalbinizde olsun...

Yazar Hatun

30 Eylül 2015 Çarşamba

hep iyi...

insan olmak neydi?
kalp kırmak mı oyunlara masum insanları dahil etmek mi?
insan olmak neydi sahi?
iki yüzlü, sahtekar olmak mıydı?
bencilliğin dibine vurmak mıydı?
22 yıldır bu lanet dünyanın toprağındayım
en çok kalp kırıklarım acıttı beni
çok şükür daha büyük çapta bir hasara maruz kalmadım
canım yansa da çıkarımlarım büyüktü yine, bana göre
"canını yaksalar da can yakma"
pişman olabilirsin,
"seni mutlu ettiği için sana karşı duyguları olan birine yakın olma"
empati kur, boş yere umutlanmak ister miydin?
"büyük bir yanlış olmadığı sürece, seviyorsan; sevdiğini terk etme"
belki güzel bir geleceği ellerinle yıkıp, keşke diyebilirsin,
"Canın ilk başta çok yanıyormuş gibi gelebilir. Unutma asıl canı yanacak olan, canını yakan olacak "
Kişinin canını en çok yakan yarım bıraktıkları ve yaptığı haksızlıklardır. Böyle hissetmesine yardım eden ise vicdanıdır.
"iyiliği seçtiğin ve dürüst bir insan olduğun için utanma"
seni kandıranlar ya da kandırmaya çalışan insanlar kendilerine ihanet ederler, gerçek er ya da geç ortaya çıkacaktır. Korkma
hayat senin... hayatın ellerinde...
geriye dönüp baktığında temiz bir geçmiş görmek istiyorsan
kalbini dinle
hep iyi olmayı seç
gözyaşların mutluluğunun habercisidir, kötülükleri siler...

Yazar Hatun

24 Eylül 2015 Perşembe

vazgeçtim

ilk askını hatırla ..
ne kadar çok sevdin
bir o kadar da habersizdin her şeyden
onu kendin gibi sanırdın
her dediğine inanırdın
yaptığı her yanlışla gerçek yüzünü gördün
ama her seferinde kalbini kandırdın
masum severdin
o da senin masum sevişini severdi kızım
kimse onu böyle sevmemişti annesi dışında
sonra içindeki masumiyeti bitirdi
sen büyüdün
küçük bir kızken, koskocaman kadın oldun
öğrendin herşeyi
kimseyi bir daha böyle masum sevmeyecektin söz verdin kendine
senin iyiliğini çaldı senden
onun gözyaşlarını silmesini beklerken artık nasıl silmen gerektiğini öğrendin
sadece kalbinden süzülen damlaları değil, insanları da...
sonrada dersin işte böyle
"vazgeçtim"
sonra arkadan duyulur bir Sezen Aksu parçası,
aynen şöyle der...
"vazgeçtim gözlerinden
vazgeçtim sözlerinden
bir ah de yeter..."

Yazar Hatun


Piremses :)

İlişkiler karmaşık döngüler, benzer şemalar ve görünmez terazisi bulunan derin yapılardır. Değişen toplum koşulları, ahlak ve etik değerlerl...