Metroda kapının kenarından çevremi izliyordum aslında ne kadar yabancıydı insanlar, ne kadar soğuk ve yalnız gozüme koltukta uyuyup kalmıs bir palyaço çarptı. Yanından eşyaları, goğsünde bir ayçiçeği takılı. Soluk alıpverişiyle çiçeği kıpırdatısını izledim. Yanındaki kadın umursamaz. Sanırım oda yalnız. Gazetesini okuyor. Yanındaki yayılmışlığın karşısında tepkisiz ve sakin. Sonra abimle hep gittiğimiz cafede buldum kendimi. Çayım notdefterim ve onun hatırası olan kalem. bugün 6. olüm yıldonümü. mezarını ziyaret ettik. yalnızdım. yalnızdık. aile olarak beraber olsakta yalnızdık. yalnızdım çünkü o yoktu. yalnıztık çünkü bizi bağlayan insan çoktan yokolmuştu. Eğer yaşasaydı 28 yaşında olucaktı düşününce tuhaf... Yazdım. Her hafta gittiğim bu cafede sadece onun için Yazdım. yazdım. bir keresinde parmak izlerimiz dokunduğumuz hayatlardan kaybolmaz. herkes için doğru mu bu, yoksa şairane bir saçmalık mı? demişti. Bilmiyorum. Henüz cevabını bulamadım.
Melis ŞAHİN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder