4 Ekim 2016 Salı

Kaç gündür ingilizce essay yazdığımdan, bloğu ihmal ettim.
Facebook'un önceden hatırlatması üzerine,
22 Eylül 2013 günü sabah 06.24'te paylaşmış olduğum
kısa bir yazının devamını getirmek istiyorum bu gece.
"Yaşadığın her şeyi ne kadar gerçekçi, doğal ve isteyerek yaşarsan,
o denli özel olur yaşadıkların ve sen... Etrafındakiler bu mutluluğu görüp denemeye
çalışırlar ama yapabildikleri sadece taklit etmek olur... aşkını bile" M.Ş
Şimdi okları insanoğluna çeviriyorum
Yıllarca emek verip,
Toplum içerisinde kayda değer bir meslek edinmeye çalışıyoruz.
Emek verip hayalleri gerçekleştirmeye,
Güzel şeyler yaşamaya çaba harcıyoruz.
Her gün kader denilen sonsuz film şeridine
Payımıza düşeni yapıyoruz -en azından bir kısmımız-
Gerisini oturup izliyoruz.
Kaderci bir insan değilim.
Kadercilik, öğrenilmiş çaresizliktir.
Bu hayat içerisinde kazananı belli olmayan bir yarıştayız.
Yanımızdan geçip giden insanlara bakalım.
Ne kadar başarılı, ne kadar mutlu, ne kadar güzel/yakışıklı,
ne kadar iyi kalpli, ne kadar aşık... ve daha nicesi.
bir kısmımız buna sahibiz, bir kısmımız bunları yaşamak istiyor
bir kısmı ise sahip olduklarının daha fazlasını...
Bunu bazıları kıskanıp, hasetlenerek;
Bir kısmı ise özenip, örnek alarak gerçekleştirmeye çalışıyordu.
Mutluluk bulma ve yaşama açısından inişli çıkışlı bir insanım
Bir güzel kokulu yasemin çiçeği mutlu ederken her daim beni,
Bazen alınmış büyük bir hediye mutlu etmeyebilir.
Bu hayata karşı olan beklentiler ve gösterilen reaksiyonlar özgündür.
Başarı mevzu bahis olduğu zaman,
Kendime örnek aldığım, güzel bir insan tanıyorum.
Ben başarılarda fesatlanmam aksine en fazla feyz alırım, incelerim.
Güzel ve yakışıklı insanlar çok bilgili insanlar gibi mütevaziliği tercih edip genelde kabullenmezler.
Çirkin erkek ve bayanlar ise özgüven depolayarak,
Cahil bir insanın ben çok bilirim havalarında takılmayı tercih ederler.
En önemlisi beyin, açık olmalı öğrenmeye çünkü yollar bitmez.
Öğrenilecek çok şey gidilecek çok yol tanışılacak bolca insan var.
Hepsi kendimi geliştirmek için...
Kalp atan bir organ acımasız insanoğluna göre bakarsak,
Ancak yaşatabilirsen iyiliği içinde sana güzellikleri sunacak bir cennet.
Kalbinin derinliğine bağlı.
Cüssen küçük olabilir ama kalbin büyükse sen en büyükten daha büyüksündür.
Kalbin ne kadar derinse belki suretler değişebilir ancak
Verdiğin aşkın sıcaklığı, büyüklüğü, samimiyeti ve tatmini asla değişmez.
Aşk sende başlar sende biter.
Aratabiliyorsan cümle aleme yüreğini,
Bu dünyanın en zengini sensin...

YazarHATUN





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Piremses :)

İlişkiler karmaşık döngüler, benzer şemalar ve görünmez terazisi bulunan derin yapılardır. Değişen toplum koşulları, ahlak ve etik değerlerl...