Bilhassa kendime karşı.
Eziliyorum şimdi sözlerimin altında.
Kapıyı çarpıp gitmek ile;
Kalıp yaşamak arasındaki çaresizlikteyim.
Boğuldum yalanlarınızda,
Boğuldum samimiyetsizliğinizde.
Kalbinizi dinlemeyişinize kızdım sürekli.
Halbuki döndüm, baktım;
Gördüğüm sahne çok can yakıcıydı.
Diyeti ağırdı.
Sizlere benzemeye başlamanın rezilliği ile
defalarca bedel ödemek...
Hislerimin denizinde, kayalıklara çarpa çarpa,
defalarca dağıttım kendimi.
Üstüm başım kan revan.
Ben yoruldum!
Susmaktan yoruldum!
Sağımda solumda melek yok sanki,
Taşıyorum onlar yerine nefreti de sevgiyi de...
Tutkulu aşkıda astım boynuma bir zincir gibi,
ölüyorum kalbimin zindanında.
Her yeni doğan gün ışık sızmıyor buraya,
Ve her gece gaipten konuşuyor birisi.
Ben yoruldum!
Bu sesi dinlemekten,
İtiraf edememekten,
Döktüklerimi toparlayamamaktan,
Canımda sakladıklarımı sahiplerine iade edememekten...
Her şeyin bir zamanı olduğu inancındayım.
Bu yolda her şeye rağmen umudum tam.
Ben o günü bekliyorum.
Herkes için en doğru günü...
Ve ben o gün asla susmayacağım.
YazarHATUN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder