Gözlerinden mutluluk akan kadınlar gördüm.
Yolun ortasındayken milyonlarca yüz geçti yanımda.
İnsanların içinde bir yer edinmek istedim kendimce,
Nasıl bir insan olmalıyım derken gördüm gözlerde.
O ışıklı gözlere eşlik eden tebessümler yansıdı gözlerime,
Deli kahkahalar gördüm, onlar sarılırken birbirlerine.
İmrendim sessizce.
Yaşanılanlar işlese de ruha,
Gözleri parlak tutabilmekteymiş bütün marifet.
Yaşının ve yaşamının getirdiği tecrübeyle,
Ruhunu umuda bulayan bir yaşlı amcadan öğrendim.
Hayat bazıları için bir tiyatro sahnesi,
Bazen gidilecek uzun, bilinmez bir yol,
Belki macera dolu bir kitap olabilir.
Ve insan kendince yarattığı hayatının şeklinde olabildiğince güçlü,
Ne olursa olsun tek olduğunun bilincinde,
Cesur olabilmeliymiş.
Çaba harcamalı ve yeri geldiğinde vazgeçmeyi öğrenmeliymiş.
İnsan ki -insan- olma vasfını gerçek manada taşıyabilmesi için,
İçinde iyinin, güzelliğin tohumlarını beslemeliymiş.
Ve insan bütün kötülere, kötü olaylara, olumsuzluklara rağmen
Hayat tiyatro ise, en iyi oynayan;
Yol ise, emin adımlarla yürüyen;
Kitap ise, en iyi anlayan olmalı.
Canın yansa da gülümsemek her şeye rağmen,
Her yeni güne bir şans olarak görüp
Umutla yaşayabilmek adına...
YazarHATUN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder