isyandasın, için ağlıyor, gözyaslarına gömmüssün ruhunu, çıkmazdasn...
isyandaym, kan ağlıyor içim, beni gozyaşlarına gömmüssün...
her bir çığlığında boşlukta yankılanıyor yarattığın sonsuzluk...
sana yapma! diyen sesler her tarafta... gözyasların... elin son kez değiyor sevdiklerine son kez bakıyorsun gözlerine.. doyamadın ki onlara doyamadın ki bana...
elveda sevgilim...
elini tuttuğumda çeksemde kendime seni işe yaramadı gittin,
kaybettim seni kelimeler yetmedi sevgilim yasatmama seni
seni çok seviyorum... ruhunu sonsuzluğa gömdüğünde benide yanında götürdüğün için seni seviyorum...
bende öldüm senle... serin sularda... beni sevdiğin için tşk.ederm....
melis şahin
15 Nisan 2012 Pazar
12 Nisan 2012 Perşembe
bunlar şimdi sana son sozlerim.. bu yazıdan sonra ben olmucam hayatında ben olmucam cümlelerinde.. aslında hiçbiri benim olmamıştı ben bana ait saymışm. Bir kez daha yanıldığımı anladım. hoşçakal.. tanımsız insan.. bir sıfatın bile olmadı bende hiçbir kefeye koyup yakıştıramadım seni.. elveda... varlığımı hissetmedin yada ben farkedemedim olsun zararın neresinden donersek kardır canım.. mutluluklar dilerim sana... aşklarınla sevgilerinle ve hakettiklerinle... sen benden vazgeçtin... şimdi sıra bende...
Melis ŞAHİN
Melis ŞAHİN
10 Nisan 2012 Salı
yeditepeli şehir...
İstanbul'u ilk kez sevdiğimi hissettim. Bir şarkı var ki sevdirtti İstanbul'u... ve dizeler şoyledir...
"...İstanbulda bir çınar kendi kendine sorar
Nerdeyim derede yeşil gülyüzlüm yedi tepeli şehrim
Gözlerim göremez ki artık yüzünü güzelliğini
Bir yanın kirli güller içinde yoksulluk öbür yanın..." diye devam eder. Bir oğretmenim soylemiş bunu... dinledim... ruhumu aldı uzaklara gotürdü.. gozlerim doldu.
O an kendimi yaslanmıs bir çınar gibi hissettim. İstanbul'da doğmus, orada büyümüş ve omrünün son demlerini yine orada geçirmekte olan bir insan gibi hissettim. O kadar tuhaf ki sanki ruhum başka bir bedende hüküm sürmekteydi. Sonra kendimi Büyükada'da faytonla dolaşırken hayal ettim. O yaşlanmıs beynime bir sürü anı sığdırmış, onları teker teker anmaktaydım ve kulağımda bu dizeler...
Melis ŞAHİN
"...İstanbulda bir çınar kendi kendine sorar
Nerdeyim derede yeşil gülyüzlüm yedi tepeli şehrim
Gözlerim göremez ki artık yüzünü güzelliğini
Bir yanın kirli güller içinde yoksulluk öbür yanın..." diye devam eder. Bir oğretmenim soylemiş bunu... dinledim... ruhumu aldı uzaklara gotürdü.. gozlerim doldu.
O an kendimi yaslanmıs bir çınar gibi hissettim. İstanbul'da doğmus, orada büyümüş ve omrünün son demlerini yine orada geçirmekte olan bir insan gibi hissettim. O kadar tuhaf ki sanki ruhum başka bir bedende hüküm sürmekteydi. Sonra kendimi Büyükada'da faytonla dolaşırken hayal ettim. O yaşlanmıs beynime bir sürü anı sığdırmış, onları teker teker anmaktaydım ve kulağımda bu dizeler...
Melis ŞAHİN
9 Nisan 2012 Pazartesi
gülerek...
Var olan düzende birşeyler ters gittiğinde düzeltmeye ya da daha iyisini, olması gerekeni yapmak isteyenlere ülkemizde anarşist denir. Bizim gibilerse Devrimci der. İster ipe ister kursuna bütün devrimciler olüme gülerek gider. Bazıları kahkalara kapılır, bazılarında ise huzur dolu bir tebessüm vardır ama herhalukarda gülerek...
Bunu neden yazdığım konusunda aslında net bir fikrim yok izlediğim filmler okuduğum kitaplar teşvik ediyor belkide... Ya da tam aksine içimdeki köz tekrardan alev alıyor var olan herşey bütüne kavuşuyor...
Melis ŞAHİN
Bunu neden yazdığım konusunda aslında net bir fikrim yok izlediğim filmler okuduğum kitaplar teşvik ediyor belkide... Ya da tam aksine içimdeki köz tekrardan alev alıyor var olan herşey bütüne kavuşuyor...
Melis ŞAHİN
24 Mart 2012 Cumartesi
susmak
Güçsüzlere yakışırdı çoğu kez susmak, bazen de söyleyecekleri çok olan susardı yorgun düşmemek için cümlelere... ben ne tam olarak anlatabildim kendimi ne de tam olarak susabildim ama söyleyecek çok cümlem var hala... ama sen hep susuyorsun çünkü güçsüzsün söylenecek cümlelerini silip geçmişsin. ama hala konuşmamı bekliyorsun yorumsuz, cevapsız, sadece susarak, her duyduğunu anında silip geçerek... sende var olmaktan ya da aniden yok olmaktan çok yoruldum yordu beni susuşların yordu görünüp kaybolmaların... sende hiçbir zaman var olmadım hiçbir zaman var olduğumu kendine ispat edemedin... sen bende hep oldun ama artık yoksun.
Melis Şahin
Melis Şahin
12 Mart 2012 Pazartesi
Gerçekleri goreceğimizi bildiğimiz için mi uykuya yatarız hep. Çekeriz ortülerimizi, yorganlarımızı üstümüze aman bize dokunmasınlar, kendi küçüçük dünyamızda aslını goremediğimiz yalancı gerçeklerle, yalancı insanlarla, sahte mutluluklarımız arasında gozlerimiz kapalı yasayalım bunu mu istemiştik en başta? Dürüst olmak.. herkesten çok kendimize dürüst olmak, dürüst kalmak için soz vermemişmiydik? Nerde sıkı sıkıya (!) bağlı olduğumuz sozlerimiz... uctular mı birer birer havaya... gerçeklerden kaçmak istesekte, her zaman peşimizden geleceklerini soylemediler mi bize? Korkuyorduk geriye bakmaya. Çünkü geriye dondüğümüzde yüzümüzü, gerçeklerin gorüntülerle, sozlerle, cümlelerle bariz ortada olduğunu bir kez daha gorecektik. hepsi bize bakıyor, bizden tepki bekliyordu ama biz sustuk. Kaybetmekten korktuk ama herhalukarda kaybettik...
Melis ŞAHİN
Melis ŞAHİN
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Piremses :)
İlişkiler karmaşık döngüler, benzer şemalar ve görünmez terazisi bulunan derin yapılardır. Değişen toplum koşulları, ahlak ve etik değerlerl...
-
Bazen bir adamın doğan Güneş'i, gecesini aydınlatan Ay'ı olursun. Hayatındaki büyük resmi, biricik öznesi; ruhunun ilk gördüğü hep s...
-
Eleftheria Arvanitaki - Gia Ton Motion Sou To Chroma Yakan güneşin batışını izleyecekler birlikte, güneş geziyor tenlerinde şimdi ateşi...